ÜNİVERSİTELERDE YENİ DÖNEM !
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Bu yıldan başlayarak üniversitelerin başarı karnesini her yıl yayımlama kararı aldık. Üniversitelerin değerlendirilmesi 5 ana başlıkta 42 göstergede olacak. Bu göstergelerin ana amacı yükseköğretim kurumları arasında adalet temelli rekabet ortamı oluşturmak ve bu rekabetin nesnel ve ölçülebilir başarı kriterlerini ortaya koymaktır" açıklamasında bulundu
Yükseköğretim Kurulu ( YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bu yıldan başlayarak üniversitelerin başarı karnesini her yıl yayımlama kararı aldıklarını belirterek, "Üniversitelerin değerlendirilmesi 5 ana başlıkta 42 göstergede olacak." dedi. Saraç, Türk yükseköğretim sisteminde öğrenci sayısının 8 milyona ulaştığını, üniversite sayısının da 206 olduğunu, artık yükseköğretim sisteminin nicel olarak belli bir düzeye geldiğini ifade etti.
Yükseköğretim sisteminde sayısal büyümenin tamamlandığını, artık kalite ve nitelik üzerinde odaklanılması gerektiğini belirten Saraç, göreve geldiğinden beri kaliteyi öncelediklerini, yükseköğretim sistemini başarı temelinde seçkinci bir yaklaşımla yönetmeye, yeniden kurgulamaya çalıştıklarını, mevcut sistemden ve mevzuattan şikayet etme yerine mevcut imkanlarla tedrici bir şekilde adım adım sistemi yeniden yapılandırmaya başladıklarını vurguladı.
Daha önce üniversitelerde başarı sıralaması şartı gibi çıktı odaklı birtakım düzenlemeler yapıldığına işaret eden Saraç, bu yıl özellikle sağlık gibi uygulamalı alanlarda da daha nitelikli bir eğitim için süreç odaklı denetlemelere başlayacaklarını söyledi.
Kalite Kurulunu kurduklarını hatırlatan Saraç, çıktı odaklı değerlendirmeler için hukuk fakültesinden başlamak üzere meslek icra sınavlarının yapılması gibi birtakım çalışmaların yürütüldüğünü de dile getirdi.
"YILLIK KARNELER ÖNEMLİ BİR AŞAMA"
Yekta Saraç, çıktı odaklı değerlendirmelerde üniversitelerin yıllık karnelerinin çıkarılmasının da önemli bir aşama olacağını ifade etti.
Üniversitelerin her yıl çeşitli açılardan değerlendirilerek sonuçlarının kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğine vurgu yapan Saraç, şöyle devam etti: "Bu yıldan başlayarak üniversitelerin başarı karnesini her yıl yayımlama kararı aldık. Üniversitelerimiz çeşitlendi, farklılaştı, sayıları arttı, rekabet gerekiyor. Rekabetin sonucunda başarının gözlemlenmesi, ölçülmesi ve bunun da topluma objektif ve nesnel bir şekilde açıklanması gerekiyor. Üniversitelerin değerlendirilmesi 5 ana başlıkta 42 göstergede olacak. Bu göstergelere ait 2018 yılı verileri ile üniversitelerimiz ölçülecek ve değerlendirilecek. Her bir üniversitenin geçen bir yıl içindeki performansının değerlendirilmesi her yılın başında açıklanacak."
Saraç, üniversitelere verilecek karne için belirlenen kriterler hakkında şu bilgileri verdi: "Üniversite izleme ve değerlendirme ana kriterleri olarak eğitim ve öğretim; araştırma geliştirme, proje ve yayın; uluslararasılaşma; bütçe ve finansman; topluma hizmet ve sorumluluk ana başlıklar olarak belirlendi.
Ana kriterlerin altında yer alan 42 alt gösterge arasında ise mezunların KPSS ve ALES gibi merkezi sınavlardaki başarıları, mezun olan doktora öğrenci sayısı, teknokent projelerine katılan öğrenci sayısı, üniversitenin doluluk oranı, ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış makale sayısı, sonuçlanan patent sayısı, YÖK, TÜBA, TÜBİTAK Bilim, Teşvik ve Sanat Ödülleri sayısı, YÖK 100/2000 Projesi kapsamındaki öğrenci sayısı, üniversitenin dünya veya bölgesel akademik başarı sırası, yabancı uyruklu öğrenci sayısı, yabancı uyruklu doktoralı öğretim elemanı sayısı, üniversite öğretim elemanlarının aldığı uluslararası fonlara dayalı proje sayısı, Ar-Ge'ye harcanan bütçenin toplam bütçeye oranı, endüstri ile ortak yürütülen proje sayısı, genel bütçe dışında üniversiteye kazandırılan bağış ve fon miktarı, başta engelliler olmak üzere sosyal sorumluluk projeleri, sıfır atık, yeşil kampüs ve çevrecilik alanlarında varsa ödülleri gibi göstergeler bulunuyor.
Böylelikle üniversitelerin endüstri ile birlikte yürüttüğü projeler, öğrenci ve akademisyenlerin sosyal ve endüstriyel hayattaki sorunları çözmeye ilişkin geliştirdikleri projeler, yeni mali kaynaklar oluşturma, engellilerin hayatını kolaylaştırma, sosyal sorumluluk ve daha yeşil, sürdürülebilir bir çevreye yönelik yapılan projeler de artık üniversitelerimizin nitel gelişimlerinin bir göstergesi olacak."
Yekta Saraç, geçen sene doluluk oranlarında çok ciddi bir iyileşme olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Üniversitelerin karneleri arasındaki başlıklardan bir tanesi de üniversitelerimizdeki doluluk oranları olacak. Yani üniversitelerimizin, yetkili kurulları ile birlikte ve o bölgenin ticaret odası, sanayi odası ve benzeri kuruluşların görüşlerini de alarak bizden talep edecekleri programları ve kontenjanları belirlemesi lazım. Boş kontenjan meselesi yükseköğretim sisteminde kötü bir algı oluşturuyor ve o üniversitenin de özelinde onun marka değerini düşürücü bir unsur olarak gözüküyor. Dolayısıyla bu kriter, üniversitelerin artık daha rasyonel bir planlama yapmalarına ve tekliflerde bulunmalarına yol açacak."