Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artıyor
Özel bir hastanede Kalp ve Damar Cerrahisi Koordinatörü olarak görev yapan Prof. Dr. İsa Durmaz, 29 Eylül Dünya Kalp Günü ve Dünya İnme Gününde önemli bilgiler verdi. Damar sertliğinin oluşmasında yüksek tansiyon, sigara, alkol kullanımı, obezite, kolesterol yüksekliği ve hareketsizlik gibi faktörlerin etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Durmaz, damar sertliğinin tedavi edilememesi durumunda kangren, inme ve beyin kanamasına yol açabileceğini söyledi.
Halk dilinde damar sertliği olarak bilinen atardamar hastalığının sıklıkla 50 yaş üzerinde görüldüğünü bildiren Prof. Dr. İsa Durmaz, yaş ilerledikçe görülme sıklığının daha da arttığını kaydetti.
Damar sertliğine sebep olan faktörler hakkında bilgi veren Prof. Durmaz şunları söyledi:
“Damar sertliğinin oluşmasında hipertansiyon, sigara kullanımı, kan yağlarının yüksekliği ve diyabet birinci derecedeki risk faktörleridir. Bunların dışında aşırı alkol kullanımı, kolesterolden zengin gıda ile beslenme, obezite, sedanter yaşam ve hareketsizlik, ailesel yatkınlık ve doğal olarak yaşlanma, damar sertliğinin oluşmasında rol oynayan faktörlerdir. Gut hastalığı ve homosisteine, fibrinojen yüksekliği, hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması) de damar sertliğine sebep olabilmektedir.”
Damar sertliğinin birçok sağlık problemini de beraberinde getirebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Durmaz, “Damar sertliği, şah damarları ve beyin damarlarını tutması durumunda inme, kalp damarlarını tutması durumunda enfarktüs, kol ve bacakları tuttuğu zaman kol ve bacaklarda, iç organ damarlarını tuttuğu zaman iç organlarda kangrene yol açabilir. Şah damarlarındaki darlıklar ani senkop (baygınlık hissi), baş ağrısı, baş dönmesi şeklinde belirtiler verir. Yakınmalar gerçekten şah damarı darlığına bağlı ise tedavi edilmediği takdirde inmeye sebep olabilir. Beyin damarlarındaki tıkanıklar ve anevrizmalar ise yine inme ve beyin kanamalarına yol açabilir” diye konuştu.
“TUTTUĞU ORGANA GÖRE BELİRTİ GÖSTERİYOR”
Bacaklardaki damar problemlerinin önce yürüme zorlukları ile başladığını anlatan Prof. Dr. Durmaz, ileri aşamada istirahat ağrısı, kıllanmada azalma, tırnaklarda şekil bozuklukları, parmaklarda yara ve kangren gelişebileceğini ifade etti. İç organlardaki damar sertliğinin ise tuttuğu organa göre belirti verdiğini söyleyen Prof. Dr. Durmaz, “Sindirim sisteminde en önemli belirti karın ağrısıdır. Ağrı yemeklerden sonra artar. İleri dönemde bağırsak kangrenlerine yol açabilir. Çok sık görülmediği için mide ülseri ve diğer sindirim sistemi hastalıkları ile karışabilir. Göğüs içi ve karındaki aort atardamarında damar sertliği nedeniyle balonlaşmalar oluşabilir” dedi.
Tanıda öncelikle hekim muayenesi önemine değinen Prof. Dr. Durmaz, bugünkü teknolojik ilerlemeler sayesinde doppler, MR (Manyetik rezonans), anjiyografi yöntemleri ile kolayca tanı konabildiğini, tedavinin hastalığın durumuna göre değiştiğini, ilaç tedavisi, balon anjiyoplasti, aterektomi(damarın içinin kazınması) stent uygulanması ve bypass’ın başlıca tedavi seçenekleri olduğunu hatırlattı.