Makine mühendisi Aytekin Yelekçioğlu ve makine ustası Mehmet Gümülcine, 2003'te İzmir'de metal geri dönüşüm makineleri üreten bir fabrikada çalışırken iş yeri sahibi personelle yeni bir sözleşme imzalamak istedi.
Sözleşmeyi okuyan Yelekçioğlu ve Gümülcine'nin "Bu iş yerinden ayrıldıktan sonra bu işi yapmayacaksınız." şeklindeki madde dikkatlerini çekti. Maddenin sözleşmeden çıkartılmasını isteyen ikilinin bu talebi iş yeri sahibi tarafından reddedildi.
Bunun üzerine istifa eden Yelekçioğlu ve Gümülcine, kendi işlerini kurmak için kolları sıvadı.
İlk olarak Bornova 4. Sanayi Sitesi'nde 200 metrekarelik dükkanda 5 işçiyle işe başlayan girişimciler, geri dönüşüm, demir çelik, çimento, maden, kağıt, kimya, ambalaj, döküm, otomotiv ve gemicilik sektörüne yönelik makine ekipmanları üretmeye başladı.
Kısa sürede büyüyen firmaya 200 metrekare yetmeyince, 2007'de yılında hurdacılar sitesinde 500 metrekarelik alana taşınıldı.
Ayrıldıkları iş yerine rakip oldular
Zaman içinde 6 bin metrekaresi kapalı, 15 bin metrekarelik alana taşınan Yelekçioğlu ve Gümülcine, metal geri dönüşüm sektöründe beş ayrı platformda 35 farklı ürün geliştirerek, yaklaşık 100 kişiye istihdam sağladı.
İklinin ayrıldığı iş yerinin en büyük rakibi haline gelen ve Türkiye'ye yıllık yaklaşık 6 milyon dolar döviz girdisi sağlayan firma, 37 ülkeye ihracat yaparak bu alanın liderlerinden olmayı başardı.
Aymas Makinenin kurucularından Gümülcine, yaptığı açıklamada, daha önce çalıştıkları iş yerinde patronlarının sözleşmeye koyduğu bir maddeye kızarak arkadaşıyla birlikte 2003 yılında iş hayatına atıldıklarını söyledi.
Başarıya ulaşmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını belirten Gümülcine, "Bizim azmimizin yanında devletimizin de destekleri çok büyük. Aldığımız destekler bizi her zaman bir basamak yukarı çıkarttı." dedi.
Firma olarak her yıl 2 yeni ürün tasarladıklarını ve pazara sürdüklerini anlatan Gümülcine, aynı hızla büyümeye devam etmek istediklerini dile getirdi.
Yelekçioğlu ile birlikte zoru başardıklarını ifade eden Gümülcine, "Ne kadar çalışırsanız o kadar başarılı olursunuz. Bunun farkında olarak işçilerimize de ona göre davrandık. Çalışanlarımızın hepsi bizlerin arkadaşı. Hiçbir şekilde patron-işçi ilişkisi olmadı, olmayacak. Zaten beni burada kimse Mehmet Bey diye tanımaz. Mehmet usta derler. Mehmet Bey'den ziyade Mehmet usta olmak benim hoşuma gidiyor." diye konuştu.
Gümülcine, fabrikanın yönetim odasında oturmak yerine sahada olmayı tercih ettiğini belirterek, "Bazen ustalarla kaynak yaparım, bazen üretim aşamasında kesim yaparım. Aytekin de aynı şekilde. Nereden geldiğimizi çok iyi biliyoruz. Bunu unutacak değiliz." dedi.
YORUMLAR