Küçük işletmelerin borçları faizsiz ertelenmeli, kira desteği verilmeli
Yıllarca ekonomiyi yönetmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Pandemi döneminde küçük işletmelerin vergi, stopaj ve SGK prim ödemeleri derhal ertelenmelidir. Ödemeler, pandeminin etkisi geçince uzun vadeye yayılmalıdır. Kredi borçları, en az 1 yıl ödemesiz olarak, uzun vadeye yayılmalıdır. Ötelenen bu borçlardan kesinlikle faiz alınmamalıdır. Ancak uzun vadeli ve sıfır faizli yapılandırma esnafımızı rahatlatır. Esnafımıza derhal kira desteği sağlanmalıdır.
Sözümüze geliyorlar ama icraat yok
Ekonomiyi dibe batırdıklarını anlamaya başlayınca Avrupa Birliği’nden söz etmeye başladılar. Pabuç pahalı. Senelerce “Ey Batı” diye diye ülkeyi içe kapattılar. Avrupa Birliği’ne “biz yolumuza, sen yoluna” diye meydan okuyup durdular. Sanki yıllardır Avrupa düşmanlığı yapan başkalarıymış gibi, Cumhurbaşkanı birden ani bir viraj aldı, U dönüşü yaptı. Nihayetinde bu konuda da bizim sözümüze geliyorlar. Türkiye’nin sözünün gücünü artırın, sorunlarımızı diplomasiyle çözün deyip durduk. Kopya çekiyorlar diyoruz ya. Lafta kopyaya devam ama icraatta bir şey göremedik.
Bu ülke sizin deneme tahtanız değildir
Maşallah, o kadar hızlı bir U dönüşü ki bu, yetişebilene aşk olsun. Düne kadar düşman ilan ettiğinize birden dönüp sarılmaya çalışıyorsunuz. Sayın Erdoğan, biraz yavaş. Sizin peşinizde bol bol yandaş gazeteci, bolca troll, pelikan melikan çeşitli kuş sürüleri de var. Böyle hızlı manevra yaptığınızda virajı alamayıp kaza yapıyorlar.
Ekonomideki, dış politikadaki, güvenlik politikalarındaki yanlışların bu millete ödettiği bedelle ilgili bir açıklama borcunuz var. Bu büyük ülke, sizin deneme tahtanız değildir. Ekonomide dene yanıl, dış politikada dene yanıl, güvenlik politikalarında dene yanıl. Bu yanlışlarınızın maliyeti konusunda hiç açıklama yapmayacak mısınız?
Beş adım geri, bir adım ileri atarak yürüyorlar
Beş adım geri, bir adım ileri atarak yürümeye başladılar. “İnsan Hakları Eylem Planı” hazırlığı yaptıklarını söylüyorlar. İnsan hakları konularını “ekonomik hayatın paydaşlarıyla” tartışacaklarmış. İnsan hakları ihlalleri, ekonomik aktörlerle konuşularak çözülecek bir sorun değil. Bu ülkenin petrol kaynakları, doğal gaz kaynakları olsa ve ekonomiyi hazırı satarak, parasını yiyip dağıtarak yönetseler, akıllarına insan hakları gelmeyecek.
“Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
Mülkiyet hakkının korunmasını, sözleşme serbestisini vaat ediyorlar. Uyan da balığa gidelim. Mülkiyet hakkı 800 yıl önce yazılan insan hakları belgelerinde yer alıyor, yeni mi keşfettiniz? Buradaki niyet insan hakları falan değil. Ekonomiyi idare etmeye yetecek ve kendilerince yatırımcıları kandıracak kadar insan hakkı. Ziya Paşa’nın dizeleriyle soralım; “Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?”.
Hakim ve savcıların telefonunu rehberinizden silin
Hukuk reformunda samimiyseniz, hakimlere ve savcılara “Size gelen hiçbir pusulaya, talimata göre hareket etmeyin. Aracıların tehdit ve teşviklerine kulak asmayın. Evrensel hukuk kurallarına uyun, Anayasaya bağlı hissedin, yasalara uyun, vatandaşın hakkını devlete karşı da koruyun, vicdanınız rahat olsun” diyeceksiniz. “Benden de size artık bir talimat gelmeyecek, rahat olun” diyeceksiniz.
Sonra da tüm hakim ve savcılarımızın telefon numalarını rehberinizden sileceksiniz ki huyunuz depreştiğinde tekrar arayıp “şunu tutukla, şunu bırak” diyemeyin.
Tünelin sonundaki ışığı görüyoruz
Türkiye’nin farklı renkleri partimizin çatısı altında bir araya gelmeye başladı. Aylardır teşkilatlanıyoruz. Ne görüyoruz, biliyor musunuz? Tünelin sonundaki ışığı görüyoruz.
Hiç merak etmeyin, bu hükûmet miadını doldurdu. İktidar partisine gönül vermiş dostlarımız da hiç merak etmesin, artık DEVA Partisi var. Dönülmez akşamın ufkundayız. Emaneti teslim almanın hazırlığındayız.
YORUMLAR