Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Yunus Emre Enstitüsünce sosyal medyada ZOOM Cloud Meetings uygulamasıyla yayınlanan "Evde Kal, Zinde Kal" programına katıldı.
Pelin Çift'in sunduğu, olimpiyat kotası ile dünya ve Avrupa şampiyonasında derece alan sporcuların katıldığı programı, yaklaşık 200 bin kişi izledi.
Ersoy, programda, karantina altında olmadığını, devletin çok çalışması gereken bir süreçte bulunması nedeniyle, yoğun bir çalışma dönemi geçirdiğini söyledi.
Güne erken başladığını ve her sabah mutlaka spor yaptığını belirten Ersoy, şöyle konuştu:
"İş hayatımdan gelen bir alışkanlık, sabah 06.00 gibi kalkarım, güne spor yaparak başlarım. Eve bir yürüyüş bandı koymuştum, mutlaka 1 saat koşarım. Evde şınav mekik gibi temel hareketi yapıp güne öyle başlıyorum. Bunları da yapmasanız evde çok kaldığınız zaman kilo almaya başlıyorsunuz. Dün bir program seyrettim, dünya genelinde herkesin kilosu 2 ile 4 kilo artmış. Aslında bizim için fırsat olan bu dönemi, fırsatsızlıktan yapamadığımız evde spor alışkanlığına başlamamız için çok iyi kullanmamız gerektiğini düşünüyorum."
E-kitap uygulamasını 100 bin kişi indirdi
Bakanlığın e-kitap ve sanal müze uygulamaları hakkında da bilgi veren Ersoy, "Müze bugün itibarıyla 900 bini geçti. En çok ziyaret edilen müzemiz Göbeklitepe, Şanlıurfa dünyanın yeni gözdesi. Hem dünyada hem Türkiye'de popülaritesi çok hızlı şekilde artıyor." dedi.
E-kitap uygulamasının bu dönemde yaklaşık 100 bin kişi tarafından indirildiğini bildiren Ersoy, şu ana kadar 200 bin yeni kitabın da kullanıldığını söyledi.
Ersoy, Bakanlığın TRT 2 ve Youtube'da yayınladığı temsillerin izlenme oranlarının da yüksek olduğunu vurguladı. Vatandaşların yayınlanmasını istediği oyunları Bakanlığa ilettiğini dile getiren Ersoy, bunları belli bir program dahilinde yayınlamaya çalıştıklarını anlattı.
"Hepimizin sabırlı olması gerekiyor"
Dünyanın ciddi bir sağlık sınavı verdiğine işaret eden Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İş maalesef sadece sağlık alanlarıyla da sınırlı olmaktan çıktı. Toplumun birçok alanına ciddi etkilerde bulunuyor. Bu süreçte hepimizin sabırlı olması gerekiyor. Aklıselimle hareket etmeli ve alınan tedbirlere, uyarılara harfiyen uymalıyız. Toplum disiplini içinde kalmalıyız. Bununla yetinmemeliyiz. Uymayanları uyarmak bizim vazifemiz. Bunları ciddi şekilde harfiyen uygularsak, hızlı şekilde de hayatımızın normal akışına hep beraber döneceğiz. Burada değerli sporcu kardeşlerime de çok büyük ödevler düşüyor. Çünkü sizler özellikle çocuklarımız, gençlerimiz için rol modelsiniz. Sizin ağzınızdan çıkan yönlendirmelere de bakıyorlar."
Sağlık için sporun önemine dikkati çeken Ersoy, vücudun fiziki gücü kadar mental gücünün de önemli olduğunu dile getirdi.
Ersoy, "Birçok insan spor yapmaya fırsat yaratamadığını söyleyerek, spor yapmaktan uzaklaşıyor. Halbuki şimdi ister istemez, karantina günleriyle birlikte sınırsız bir vaktimiz oldu. Bunu sadece televizyon izleyerek değil, vakit bulamadığımız spora da vakit ayırarak geçirmeliyiz. Bu alışkanlığımızı tekrar kazanmanın, hem sağlığımızın hem de mental gücümüzün yerine gelmesinde çok büyük faydası olacak." diye konuştu.
YEE Başkanı Ateş: Bugün Yunus yaşıyor olsaydı insanlığı merhamet ve birliğe çağırırdı
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Şeref Ateş, zor dönemlerden geçildiğini belirterek, "Camiler, kiliseler, havralar, spor salonları, her yer kapandı. Bugün Yunus yaşıyor olsaydı insanlığı merhamet ve birliğe çağırırdı." dedi.
Ateş, YEE'nin insanlığın iki önemli hazinesi kültür ve bilimi üretip dünyayla paylaştığını, tüm milletleri rakip değil refik olarak gördüğünü belirtti.
YEE olarak Türkiye'yi ve kültürünü tanıtarak dünyada insani bağlar kurduklarına dikkati çeken Ateş, "Kültürel miras bize tarih yoluyla aktarılır. Tarihten ders alarak bu büyük mirası destekliyoruz. Tarihi büyüklerimizin yaptıklarını anlatmak olarak görmüyoruz, ondan ders alarak günümüzde yeniden harmanlamak olarak görüyoruz." diye konuştu.
Bir zorluk karşısında kaldıklarında "Yunus Emre yaşasaydı bugün ne yapardı?" diye düşünerek hareket ettiklerini dile getiren Ateş, şöyle devam etti:
"Zor bir dönemden geçiyoruz. Camiler, kiliseler, havralar, spor salonları, her yer kapandı. Bugün Yunus yaşıyor olsaydı insanlığı merhamet ve birliğe çağırırdı. Gelin bize miras olarak gelen kültürümüzü yeniden yaşatmak için iç sesimize soralım ve vicdanımızın sesine kulak verelim. Hz. Muhammed, Hz. İsa, Hz. Ali, Atatürk yaşıyor olsaydı ne yapardı diye soralım. Sevdiğimiz şahsiyetlere sorduğumuz sorunun cevabını uygulayalım. Tarihten ders almak; başkalarını ötekileştirmeden, mirasımızı heba etmeden, olumlu davranışlar sergilemektir. Yunus bugün olsaydı 'Kendinle barış, birlikte yaşadığın insanlarla barış, tabiatla yeniden barış.' derdi. Kendinle barışmak anlayışında önemli yer tutan sporcularımızla beraberiz bugün. İnsanın vücudunu anlaması, geliştirmesini ve onların hikayelerini dinlemek için sporcularımızı selamlıyorum."
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş'in yanı sıra Türk kültür merkezlerinin bulunduğu 58 ülkeden enstitü müdürlerinin katılımıyla düzenlenen programda, sporun faydaları ve önemine işaret edildi.
YORUMLAR