Fidan, Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile Amman'da düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını güvenlik gerekçesiyle meşrulaştırmaya çalışmasının asla kabul edilemez olduğunu belirten Fidan, "İsrail'in kendi güvenliğini sağlama iddiasıyla yaptıkları, yayılmacılık ve işgalden başka bir şey değildir." ifadesini kullandı.
Fidan, her savaştan ve krizden sonra İsrail'in topraklarının genişlemesinin bunun en somut kanıtı olduğuna dikkati çekerek, "İsrail, Batı Şeria'da yerleşim diye adlandırdığı işgal faaliyetleriyle de Filistinlilerin topraklarını çalmaktadır. Açık konuşalım, güvenliği tehdit altında olan aslında İsrail değil tam aksine Filistinliler ve bölge ülkeleridir. Tüm dünyanın bu gerçeği görmesi gerekmekte." diye konuştu.
Pakistan ile İran arasındaki son gelişmeler
Fidan, Pakistan ile İran arasındaki son gelişmelere değinerek, iki ülke arasında vuku bulan gelişmelerin endişeyle yakından takip edildiğini söyledi.
İki ülkenin de dışişleri bakanlarıyla konuşma imkanı bulduğunu belirten Fidan, şunları kaydetti:
"Kendileri, pozisyonları anlattılar, yaptıkları eylemin gerekçelerini söylediler. Biz, Türkiye olarak, daha fazla sorunun büyümemesini ve bir an önce sakinliğin sağlanmasını tavsiye ettik. Taraflar, her iki tarafın da olayların yayılmasını görmek istemediklerini ve kontrol altına aldıklarını söylediler. Umarım olaylar burada kalır. İki kardeş ülke arasında daha fazla bu olaylar büyümez."
Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye olarak, Pakistan ile İran arasındaki gerilimin azaltılması amacıyla ne yapılması gerekiyorsa onun yapılmasına devam edileceğini ve bunun için hazır olunduğunu dile getirdi.
Dışişleri Bakanı olarak Amman'ı ilk kez ziyaret ettiğini belirten Fidan, Safedi ile görüşmesinde hem bölge hem de ikili ilişkiler için çok önemli konuları ele aldıklarını söyledi.
Fidan, Ürdün'ün istikrarlı siyasi ve ekonomik yapısıyla Orta Doğu jeopolitiğinde her zaman hesaba katılması gereken bir ülke olduğunu vurgulayarak Ürdün'ün bölgenin güvenliğine ve barışına yapacağı katkılara her daim ihtiyaç duyulan bir aktör olduğunu ifade etti.
Bölgede yaşanan krizlerin hem Türkiye'yi hem Ürdün'ü çok yakından ilgilendirdiğine işaret eden Fidan, bu nedenle Türkiye olarak Ürdün'le düzenli istişarelere çok büyük önem verdiklerini dile getirdi.
Fidan, bugünkü görüşmede de Filistin'deki gelişmeler başta olmak üzere bölgesel konuları etraflıca ele alma imkanı bulduklarını aktararak "İsrail'in Gazze'de hiçbir ayrım gözetmeden sürdürdüğü saldırılar maalesef ve maalesef hala devam etmekte. Bu katliamın derhal durdurulması ve Gazze'ye uygulanan yasa dışı ablukanın kaldırılması gerekiyor." dedi.
Gelişmeleri hem ikili hem de çok taraflı platformlarda hep beraber aktif bir şekilde ele aldıklarını kaydeden Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi'nde alınan kararların takipçisi olduklarını söyledi.
Fidan, Safedi ve zirvede görevlendirilen diğer mevkidaşlarıyla çok önemli temaslarda bulunduklarını anımsatarak İslam dünyasının ve uluslararası toplumun ortak beklentisi olarak Gazze'de derhal kalıcı bir ateşkes sağlanması gerektiğini her zaman vurguladıklarını belirtti.
Bu girişimlerinin somut sonuçları olduğuna işaret eden Fidan, dünyanın çoğunluğunun yaşanan insanlık trajedisinden endişe duyduğunu ve uluslararası kamuoyunun bu noktaya gelmesinde girişimlerinin de katkısı olduğuna inandığını kaydetti.
Güney Afrika'nın İsrail aleyhine UAD'ye başvurusunu memnuniyetle karşılıyoruz
Fidan, sadece İsrail'in güvenliğinden söz eden, Filistinlilerin maruz kaldığı güvenlik tehdidini görmezden gelen bir anlayışın bölgeye barış değil savaş getirdiğini vurgulayarak Güney Afrika'nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanına (UAD) yaptığı başvuruyu memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
UAD'nin saldırıların durdurulması için vereceği geçici tedbir kararının kalıcı ateşkes için fırsat yaratmasını temenni ettiklerini kaydeden Fidan, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetinin ve tarihi statüsünün korunmasının tüm Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunun altını çizdi.
Fidan, Ürdün'ün Kudüs'teki kutsal mekanların hamisi rolüne ve bunun muhafazasına da büyük önem verdiklerini belirterek "Filistin meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün gözükmemektedir. Bu konuda herkesin sorumluluk almasıyla artık somut adımlar atılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Çözümün ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe haiz, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu vurgulayan Fidan, "Biz Gazzeli Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ve üçüncü ülkelere gönderilmesine tümüyle karşıyız. Türkiye nihai barış hedefi güden tüm girişimlere destek olmaya devam edecektir." dedi.
Fidan, bölgede daha fazla soruna ve çatışmaya ihtiyaç olmadığına dikkati çekerek Gazze'deki savaşın ne yazık ki bölgesel tırmanmayı artırdığını; yaşanan gerilimin Lübnan, Suriye, Irak, Yemen, Basra Körfezi ve Kızıldeniz'e de yansıdığını gördüklerini kaydetti.
YORUMLAR