Gül, hükümlü ve tutuklular tarafından iş yurtlarında üretilen mamullerin tanıtımının yapıldığı Ankara Adalet Sarayı açık otoparkında düzenlenen "Ürün ve El Sanatları Fuarı"nın açılışına katıldı.
Gül, törende yaptığı konuşmada, fuarın Türkiye'ye ve iş yurtlarına önemli katkılar sunacağına inandığını ifade ederek, bu çalışmaların her geçen gün genişlemesini temenni ettiklerini belirtti.
Eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in idam edilişinin dün 58. yılı olduğunu hatırlatan Gül, Menderes'i rahmet ve minnetle yad ettiğini söyledi.
"27 Mayıs'ta merhum Menderes'i 'Seni buraya getiren irade böyle cezalandırılmanı istiyor. Sana bu cezayı vermemiz gerekiyor' diyen bir anlayış bulunduğunu" belirten Gül, bu anlayışın milletin bağrından çıkmış, milletin adamı Adnan Menderes'i idam sehpasına götürdüğünü ifade etti.
Gül, "Hukuka değil, darbeye ve vesayete dayanan bu zihniyeti şiddetle bir kez daha kınıyoruz, Menderes ve arkadaşlarını da rahmetle anıyoruz. Bu millet bağrından çıkan Menderes gibi adamlarını kıyamete kadar, her zaman hayırla anacaktır, darbecileri de her zaman şiddetle telin etmeye devam edecektir." diye konuştu.
12 Eylül darbesi sırasında "Bir sağdan, bir soldan" denilerek, gencecik insanları idam sehpasına götüren anlayıştaki vesayetçilerin yargıya yaklaşımının herkesçe görüldüğünü kaydeden Gül, şöyle devam etti:
"İşte bu yargıdan FETÖ döneminin kumpaslarıyla, delil uydurmalarıyla devletin belli kademelerinde hiyerarşiyi bozmak adına delil üreten FETÖ zihniyetindeki yargı yaklaşımlarını gördük. Bir delil yok ama 'Şuna ceza vermem lazım. Şu hiyerarşiyi bozmam lazım. Yargı benim olmalı' anlayışıyla insanlara iftira atan, insanları yargı sopasıyla hizaya getirmek isteyen FETÖ anlayışıyla da bu ülke çok acı hatıralar, olayları yaşadı. Ama bugün Meclisimizi bombalayan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombalayan, 251 vatandaşımızı şehit eden hain, alçak FETÖ'cüleri 15 Temmuz gününden itibaren adliye koridorlarında tutuklayan, yargılayan, hukuk önünde hesaba çeken bağımsız ve tarafsız Türk yargısı vardır, daha da güçlenerek yoluna devam edecektir. İşte 27 Mayıslardan buraya kadar bu mücadelede Türk yargısı alnının akıyla çıkmıştır. Bugün de terör örgütleriyle kararlı mücadelesini yine Türk yargısı vermektedir, sürdürmektedir. Türkiye FETÖ ile, PKK/YPG ile DEAŞ'la kararlı şekilde mücadelesini eş zamanlı sürdürmektedir. Bu mücadeleyi taviz vermeden sürdüreceğiz."
"Terörle mücadele insan hakları mücadelesidir"
Bakan Gül, terörün demokrasinin, özgürlüklerin ve hukuk devletinin başlıca düşmanı olduğunu vurgulayarak, "İşte o yüzden terörle mücadele esasında bir insan hakları mücadelesidir." dedi. Türk yargısının da bu konuda hukuktan, adaletten taviz vermeden mücadeleyi kararlı biçimde sürdüreceğini söyleyen Gül, şunları kaydetti:
"Ne güvenlikten ne özgürlük dengesinden vazgeçerek, ülkemizin huzurunu, güvenliğini bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Herkes bilsin ki bu kazanımlarımızdan asla geriye dönüş olmayacak. Nasıl ki 15 Temmuz akşamından itibaren kahraman yargı mensuplarımız, adliye çalışanlarımız gece gündüz adliye koridorlarında demokrasi nöbeti tuttuysa, işte bu demokrasi nöbeti hala tutulmaya devam edilmektedir. FETÖ ile mücadelemiz de yine aynı şekilde kararlı şekilde devam etmektedir. 40 yıl devletin hücrelerine sızmış bu terör örgütüyle '40 günde bu örgüt mücadelesini bitirdik' şeklinde bir rehavete asla kapılmadan, kriptolarıyla atipik bu terör örgütüyle mücadelemizi kararlı bir şekilde ve her alanda sürdürmek boynumuzun borcudur. Ucu nereye değerse değsin, kime değerse değsin bu konuda asla ama asla hukuktan sapmadan mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmek, Türk yargısının onurlu bir mücadelesidir ve onu da yapmaya devam etmektedir.
Örgüt özellikle yargı, emniyet ve orduya sızmıştır. Ancak nerede ahlaksızca bir saldırı varsa bilinmelidir ki bu FETÖ'nün bir tezahürüdür. Daha düne kadar FETÖ'cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün çıkıp da FETÖ mücadelesi dersi vermeye kalkışmasınlar, Türk yargısına hesap sormaya kalkmasınlar, Türk yargısına töhmette bulunmaya kalkmasınlar. Türk yargısı bu mücadelesini büyük bir kararlılıkla sürdürmektedir. Bunu yaparken FETÖ'cülerin yaptığı gibi aynı çuvala herkesi koyarak değil, sadece ve sadece hukuktan ve anayasadan emir alarak yapmaktadırlar. Farkı budur. Pensilvanya'dan emir alarak, vesayetçiden, darbeciden emir alarak değil anayasadan ve hukuktan emir alarak yargılama yapan bir Türk yargısı var. Kim rahatsız oluyorsa olsun, Türk yargısı bağımsızlığını, tarafsızlığını sürdürmeye devam edecektir."
YORUMLAR