Bakan Selçuk, "Eğitimde Bir Adım Ötesi 2019" zirvesinde yaptığı konuşmada, Vizyon Belgesi'nde öne sürdükleri başlıkların eğitim sisteminin bütün alt sistemlerini kapsadığını ve bunların hepsini yataya kesen insan, epistemoloji ve ontoloji meselelerinin oldukça önemli olduğunu söyledi.
Bugünkü eğitim sistemi, bilim, üniversite ve okul hayatının tümüyle epistemoloji üzerine inşa edilmiş bir hayat olduğuna işaret eden Selçuk, "Yani bilginin yönetimi üzerinden bir dünya düzeni var fakat bilgi eğer etik bir zemine ahlak telakkisine sahip değilse bilginin bir ontolojik varlık zemini yoksa o zaman bir şekilde bilgi zarar verici olmaya başlıyor. Bilgi işe yarasın diye üretilirken sermayenin ihtiyacı olan araçları üretiyor ve biz amaçlarda fakir, araçlarda zengin hale geliyoruz. Bu çerçevede bütüncül bir bakış açısına ihtiyacımız var. Mevcut konteksti yorumlarken içinde olduğumuz denizin farkında olmayabiliyoruz." diye konuştu.
Yaratıcılık, eleştirel düşünme, takım çalışması, iş birliği gibi becerilerin 21. yüzyılın becerisi olarak sayıldığını aktaran Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar Mimar Sinan'da, Da Vinci'de yok muydu? Onlar yaratıcı değil miydi? Bu progresif anlayış lineer tabiatından ileri geliyor. Popüler olan şey bize, 'Eğitim sürekli gelişiyor, ilerliyor.' Eğitim sürekli ilerlemiyor. Bizim kavramımız progresif ya da ilerleme kavramı olmamalı. Biz yücelme kavramından söz etmeliyiz. İnsan yücelir, eğitim yücelir, irade yücelir; ilerlemez. İlerlediyseniz o zaman geriliyorsunuz demektir aynı zamanda. Bunun kanıtı da var. Eğitim seviyesi yükseldikçe dünyada açlık ve obezite aynı anda artıyor. Böyle bir artış varsa sizin eğitimli dediğiniz insanlar eğitimli değil o zaman."
"Eğitimde mutabakat yoksa asla milletleşme söz konusu olmaz"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, eğitimin Türkiye'nin değil, dünyanın büyük bir sorunu olduğunu vurgulayarak, eğitimin aynı zamanda en büyük çözüm aracı ve alt sistemleri olan bir proje olduğunu, eğer eğitimde bir politika kararı alınacaksa, bunun simülasyonun ve modellemelerinin yapılması gerektiğini anlattı.
Vizyon Belgesi'nde eğitimde ortak dil ve mutabakatlaşmaya yer verildiğine dikkati çeken Selçuk, şunları kaydetti:
"Eğitimde mutabakat yoksa asla milletleşme söz konusu olmaz. Eğitimin mutabakata ihtiyacı var. İnsanları çocuklarında buluşturamıyorsanız neyde buluşturacaksınız? Bu çerçevede baktığımızda, bizim bir sosyal sözleşmeye ve mutabakata ihtiyacımız var. Herkes sadece kendi dünya görüşüne uygun bir insan yetiştirme tarzını ve tavrını desteklerse biz sadece çatışmayı desteklemiş oluruz. Biz kültürümüzü ya bilim ya da vahiy zannediyoruz. Buradan yola çıktığımızda bilmek yetmez bu çocukların yapmaları lazım. Yapması için elini tutması lazım. Tasarım beceri atölyelerinin temelindeki şey, bilmenin bir ötesine geçmek, yapmak. Çünkü olmak için yapmak aşaması gerekiyor. Eğitimin meselesi insanların olmaklığıyla ilgili bir mesele. Eğer olmaklık yoksa, o zaman insanlaşma yoktur, beşerleşme vardır sadece. Bu bağlamda, eğitimde sisteminin ortak dili gelişmeden, mutabakat sahası oluşmadan, bu bir ülke ödevi olarak tasavvur edilmeden, bir ülkenin eğitim sistemi sadece mekaniklerinde, bürokrasisinde dönüştürülür. Bizim çok farklı bir üssel artışa ihtiyacımız var. Bizim değişime ihtiyacımız var. Bunu mevcudu sürdürerek, bazı şeyleri kopyalayarak, popüler olanı ihtiva ederek yapamayız. Bizim orijinal kavramlar üzerinde tartışmamız, kendi kelimelerimizi yeniden doğurmamız lazım. Bizim kavram cerrahisine ihtiyacımız var. Bütün bu makamlar, mevkiler sadece çocuklar içindir. Bu ülkenin geleceği içindir."
YORUMLAR