Başkan Delican; "Oyun kurucu halk olacak"
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; mahalle temsilcileri ile birlikte alana indi. İzmir'in her mahallesinde, her eve girerek, İzmirlilere bir EVET'le neyin değişeceğini birebir anlattıklarını söyleyen Delican; halkın devletle ilişkisini, doğrudan halk iradesi üzerinden biçimlendiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin oyun kurucu olarak da halkı tayin ettiğine dikkat çekti.
İş dünyasından, işçi ve memurlara; kadın ve gençlik yapılanmalarından mahallelerin kanaat önderlerine kadar her kesimle bir araya gelmeyi sürdüreceklerini kaydeden Başkan Bülent Delican; "İzmir'in duyarlılıklarını biliyor ve önemsiyoruz. Evet derlerse neyin değişeceğini ve aslında millete 'hayır' dedirtmek isteyenlerin, yalan yanlışlarını ayrıntıları ile anlatıyoruz." diye konuştu.
Neye evet, neye hayır...
Yılların ihtiyacı ve bugünün hayati projesi olarak tanımladığı Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne hayır demeyi düşünenlere seslenen AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican şunları söyledi; "Bu milletin neye hayır demesini istediklerine bakın! Cumhurbaşkanını milletin seçmesine, Meclisi milletin seçmesine, Milletin iradesiyle seçtiği meclisin ve başkanın bir bütün halinde çalışmasına, gençlerin siyaset yapmasına, Gerçek bir kuvvetler ayrılığına, Yürütmenin yani hizmet veren organların daha güçlü hale gelmesine, icranın önündeki bürokrasi engelinin kalkmasına, Bağımsız olduğu kadar, tarafsız yargıya, Meclis'in HSK'ya üye atamasına, Cumhurbaşkanı dahi olunsa suçunun, hatasının cezasını çekmesine, hukukun üstünlüğüne... Yani millete ve milletin vekillerinin çıkardığı kanunlara karşı sorumlu bir Cumhurbaşkanlığı'na karşı çıkılmasını istiyorlar. Hizmete, huzura, kalkınmaya, uzlaşıya hayır denir mi? Akıl alacak gibi değil! Yani diyorlar ki millete; ' Oyunu siz kurmayın' , ' hizmet, kalkınma dediğiniz ne ki'! Bu millet, asıl bu oyuna gelmeyecek. Hayır'ın halka nasıl bir kandırmaca içinde, dayanaksız söylemlerle empoze edildiğini, somut bilgi ve karşılaştırmalarla ortaya koyarak bir bir anlatıyoruz, anlatmaya da devam edeceğiz"
“Ben kimim ki? Ben bir faniyim”
İzmir'de; hayır operasyonunun belli kaygılar üzerinden yürütüldüğünü ifade eden Başkan Bülent Delican; " Halkımızın kafasında öne çıkan soru işaretlerini biliyoruz. Rejimin değişmesi, Cumhurbaşkanı yetki ve sorumlulukları ve fesih meselesi, yargının Cumhurbaşkanının inisiyatifine teslim edileceği aldatmacası gibi konular öne çıkıyor." diyerek sözlerini şöyle sürdürdü; "Cumhuriyet ve gelecek elden gidiyor nidaları atılıyor, bu külliyen safsatadır. Sanıyorlar ki bu mesele; Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın tek adamlık meselesi. Hayır! Tam tersine memleket meselesi, sistem meselesidir. Yerli ve milli siyaset fikrinin vücut bulmasıdır. Türkiye devletinin yönetim şekli Cumhuriyet'tir, yeni sistemde de değiştirilemez hükümdür. Bu bir reformdur ve demokratikleşmenin zorunluluğudur. Ne diyor Cumhurbaşkanımız; ' Bu itirazlar, sisteme değil, millete. Tayyip Erdoğan´a karşı değil millete karşı. Ya ben kimim? Ben bir faniyim. Benim 16 Nisan´a çıkacağıma elimde bir belge var mı? Yok. Biz faniyiz ama sistem bu noktada kalıcı. Dolayısıyla biz fani olanı değil baki olanı konuşuyoruz.' İtirazların mesnetsiz olduğunu bu hükümet sistemi ile nefes alacak koşullar yaratıldığında herkes görecek"
'Bu ne yaman çelişki' derler !
Meclis'in etkisiz hale getirildiği ve yargının başkanın kontrolüne gireceği iddialarını da değerlendiren Başkan Delican; "Diyorlar ki; Cumhurbaşkanı artık Meclisi feshedebilecek. Nedir fesih? Tek taraflı olarak ortadan kaldırmak, dağıtmak. Oysa yeni sistemle her iki tarafın bu hakkı var ve nihayetinde her iki odak da yine milletin sandığına iradesine teslim olmak durumunda. Asıl ironik olan şu ki; mevcut durumda Cumhurbaşkanı'nın gerçek anlamda tek taraflı fesih yetkisi var. Bu ne yaman çelişki' derler! Hayır'ı savunanlar gerçekten neyin peşindeler anlamak mümkün değil! Karar versinler; Cumhurbaşkanının elinden koşulsuz ve net fesih yetkisi alınsın mı alınmasın mı?" dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican; açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü; "Hayır'cı cephenin alenen yalan olan bir iddiası da şu; Cumhurbaşkanı hakim ve savcı atayacak diyorlar, yargıyı tekeline alacak diyorlar. Bu da bir safsatadır. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı'nın yargı üzerinde ne tasarrufu varsa, yeni sistemde de o kadar tasarrufu olacak. Örneğin iki sistemde de, Cumhurbaşkanı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu'na sadece 4 üye atayabiliyor. Yeni sistemin farkı, eskisinde hiç atama yetkisi olmayan Meclis'i güçlendirip, HSK'ya 7 üye atayabilmesini sağlamasıdır. Ayrıca iki sistemde de Cumhurbaşkanı'nın Anayasa Mahkemesi'ne atayacağı üye sayısı nicel etki olarak değişmiyor. Yeni sistemde, askeri yargıdan iki üye Anayasa Mahkemesi'nde yer almayacağı için, mahkemedeki toplam üye sayısı 17'den 15'e düşüyor. Cumhurbaşkanı şu anda bunların 14'ünü atarken, yeni sistemde iki kişi eksiğini, yani 12'sini atayabilecek. Sorun şu ki; mevcut yasalardan da bi haber, yeni düzenlemelere hakim olmayan, yani; neye itiraz ettiğini bilmeyen hayırcı bir yapı ile karşı karşıyayız. Halkımıza bunları anlatıyoruz. Halkımızın hafızasını ve karşılaştırma gücünü hafife almalarına izin vermeyeceğiz."
YORUMLAR