İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mustafa Tözün ile Araş. Gör. Dr. Özlem Karagöz, kronik böbrek hastalığının bu kadar sık görülmesi sebebiyle öncelikli bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini kaydetti.
“Belirtisi az, erken tespiti zor.”
Ülkemizde kronik böbrek hastası sayısının yaklaşık 9 milyon civarına ulaştığını belirten Doç.Dr. Mustafa Tözün, hastalığın erken teşhis ile önlenebilir veya son evreye ilerlemesinin geciktirilebileceğini vurguladı.
Kronik böbrek hastalığının başlangıç aşamasında kişinin halsizlik-yorgunluk dışında başka hiçbir bulgusu olmayabileceğini aktaran Doç.Dr.Tözün, “Bu yüzden kronik böbrek yetmezliğinin erken dönemde tespit edilmesi zor bir durumdur. Böbrek yetmezliği gelişip son evreye geldiği zaman vücudun pek çok organ ve sisteminde bulgular ortaya çıkar. Böbrek sayesinde filtrelenip vücuttan atılması gereken toksik maddelerin kanda birikmesine bağlı olarak hipertansiyon, anemi (kansızlık), kemiklerin yapısında bozulma, vücutta su ve tuz dengesinin bozulması gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Erken tanı oranlarının düşük olması nedeniyle, hastalık sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine yani diyaliz ihtiyacının olduğu döneme ilerler.” dedi.
Tuz tüketimine dikkat!
Vücudun su ve tuz dengesi böbrekler sayesinde sağlandığı için tuz tüketiminin kısıtlamasının böbrek sağlığı için oldukça önemli olduğunu vurgulayan Doç.Dr.Tözün, diğer risk faktörlerini sıraladı: “En yüksek risk faktörleri; diabet (şeker hastalığı) varlığı, hipertansiyon (tansiyon yüksekliği) varlığı, kalp-damar hastalıkları, obezite, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı varlığıdır(6). Bu yüksek risk faktörlerine sahip kişilerde tarama amaçlı olarak böbrek fonksiyonlarını inceleyen kan tetkiki ve idrar analizi yapılabilir.”
“Gereksiz ilaç böbreklere zarar.”
Kronik böbrek hastalığından korunmak için alınabilecek önlemleri aktaran Araş.Gör.Dr.Özlem Karagöz ise düzenli olarak egzersiz yapmanın, sağlıklı ve dengeli beslenmenin ve tuz tüketimini azaltmanın önemine değindi. “Yeterli sıvı almak, sigara ve alkol tüketiminden kaçınmak, gereksiz ilaç kullanmaktan kaçınmak böbrek sağlığımızı korumada çok önemlidir. Öte yandan ülkemizde uygulanan böbrek hastalıkları önleme ve kontrol programı, hastalığın tıbbi ve ekonomik yükünü azaltmak ve önleme çalışmalarına ağırlık veren önemli bir projedir. Bunun yanında toplumsal bilgi düzeyini ve farkındalığını artırmak da önemlidir. “diye konuştu.
YORUMLAR