23 yıl önce bir sabah uyandığında derisinde kızarıklıklar olduğunu gören ve hastaneye giden Sümbül, kendisine verilen ilacı kullanmış ancak derisindeki kızarıklıklar artarak devam etmiş. Antalya Tıp Fakültesine giden ve kullandığı ilacın ters etki yaptığı söylenen Sümbül’ün derisinde pullanma ve iltihaplanma oluşuyor.
Ellerinde, kollarında, ayaklarında, kulaklarında, yüzünde ve kafa derisinde oluşan kalın ve sert tabaka, Musa Sümbül’ü çalışamaz hale getirmiş. Sertleşen derisi kas hareketini engelleyen ve zorlayınca kanamaya neden olan hastalığı nedeniyle iş yapamaz hale gelen Sümbül, “Çalışamıyorum, bu halimle bana da kimse iş vermiyor. Antalya’da doktorum bana 3 sene öncesi hastalığımı tedavi eden bir ilacın yurt dışında olduğunu ancak 25-30 bin lira gibi bir maliyeti olduğunu söyledi. İlacı getirtip kendisi uygulayacaktı ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle alamadık” dedi.
Hastalığının günlük yaşantısını altüst ettiğini dile getiren Sümbül, “Bir lokantada bir masaya otursam, masadaki insanlar kalkıp gidebiliyor. Bir topluma girsem bize ters gözle bakabiliyorlar. Yolda giderken bize yan gözle bakıyorlar, bu adam neyin nesi diyorlar. Bunları ben hep içime atıyorum. Bu hastalığın ismi de karaciğer stresi sedef hastalığı olarak geçiyor. El içine çıkamaz hale geliyorum. 3 sefer intihara teşebbüsüm var benim” diye konuştu.
YORUMLAR