İthalatının dörtte biri enerji olan Türkiye gibi bir ülke için cari açık görülmeye devam edecektir. Ancak yüksek cari açık çok istenen bir durum değildir. Ülkelerin bu parayı bulamadıkları zamanda içeride kur, dışarıda paranın maliyeti yükselecektir. Bu sefer dengesizlikler ithalatın pahalılanması sonucuyla ortaya çıkacak ki bunun da başka sorunları var.
Üretimi ithalata bağlı Türkiye gibi ülkeler için cari açık kaçınılmazdır. Başka bir sorun ise yüksek kurdan kaynaklanan “pahalılıktır.” Enflasyonun, yüksek döviz kurunun bu yüzden kontrolü açısından cari açık rakamlarına dikkat etmek gereklidir.
2008 – 2018 aralığında en yüksek cari açık 2011 ve 2013 yıllarında verilmiştir: Sırasıyla 74,4 ve 63, 6 milyar dolar. En düşük olduğu yıl 2009: 11,3 milyar dolar. Bu giderlerin büyük kalemi yine enerji petrol ve doğal gaz rakamlarından oluşmaktadır.
2018 rakamlarına bakarken yüksek döviz kuru döneminin de etkisiyle 4 ay kadar aylık bazda fazla kaydedilmiştir. Yaklaşık 7,5 milyar dolar fazla verilmiştir. Nisan ve Mayıs dönemi itibariyle 4-5 milyar dolar açık beklenirken, yıllık bazda 50 milyar dolar açık beklenirken son dört aydaki 7,5 milyar dolar Cari fazla verilmesi yıllık değerlerin düşmesinde etkili olmuştur. Nisan döneminin açıkları devam etse idi yaklaşık 55 milyar bir açık ile karşı karşıya kalacaktık.
Eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) bu dönemin verilerinin sakinleşmesinde etkili olmuştur. Türkiye buna göre, bütçe açığı ve enflasyondan sonra cari açıkta da belirlenen hedeften daha iyi bir performansa imza attı. Merkez Bankası'nın dün açıkladığı verilere göre 2018'de cari açık, 2017'ye göre yüzde 42 azalarak 27.6 milyar dolara geriledi. Böylece 2009'daki 11.3 milyar dolardan sonra, son 9 yılın en düşük cari açık rakamı gerçekleşmiş oldu.
Bu cari açık daha fazla inmeyecektir. Onun için yeni bir enerji kaynağı, yeni üretim modeli ve katma değerli ihracata ihtiyaç bulunmaktadır. Yıllık cari açıktaki düşüşün özellikle bu yılın ilk yarısında da bu şekilde azalarak arttığı görülecektir. Bu da yıllık bazda 30 milyar bandında bir cari açık demektir. Turizmin katkısına göre bu değer artacak ya da düşecektir. Geçen sene 2018’de gelen 45 milyon turistten daha fazla gelir elde edilmesi halinde cari açığa etkisini daha fazla görmek mümkün olacaktır.
YORUMLAR