Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın NTV'de katıldığı programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesi ve referandum süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Kalın, "Cumhurbaşkanımız anayasa değişikliği teklifini en geç cuma ya da cumartesi imzalayabilir" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada anayasa değişiklik kanunu ile ilgili kararı bu hafta içinde vereceğini belirterek, bekleme sürecinin sadece zamanlama ile ilgili olduğunu söylemişti.
TRUMP İLE GÖRÜŞME
Obama yönetiminden kalan iki sorunun PYD-YPG ve FETÖ meselesi olduğunu anlatan ve PYD konusunda mutabakata varıldığını anlatan Kalın'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
Amerikan Başkanı Trump göreve geldikten sonra iki lider ilk resmi görüşmeyi gerçekleştirdi. İkili ilişkiler bağlamında bir diğer önemli konu ekonomik ilişkilerin gerçekleştirilmesi konusunda mutabık kalındı. Türk Amerikan ilişkilerinde ekonomi hep zayıf bir ayak oldu. Şu an 17 buçuk milyar dolar ticaret hacmimiz.Obama yönetiminden kalan iki tane sorunumuz var bizim. Biri PYD YPG diğeri de FETÖ meselesi. Zaten Trump bu konuda bilgilendirilmiş.
PYD KONUSUNDA MUTABIK KALINDI MI?
Bizim telkinimiz bu yönde ama bu sadece telkinden ibaret değil. Biz önlerine somut bir plan koyuyoruz. DEAŞ'a karşı gerçek mücadele veren ülkelerin başındayız. Şimdi Türkiye'nin kendi imkanlarıyla yürüttüğü Fırat Kalkanı Operasyonu'yla iki bin kilometrekarelik bir alan DEAŞ'tan temizlendi. Türkiye burada çok büyük bir sorumluluk almış durumda. Bu konuda sorumluluk almaktan kaçınmayan bir Türkiye olduğunu dünya gördü. Hastane tepesinin ele geçirilmesi şu anlama geliyor şu anda şehrin içindeler. Ayn El-Bab'ın DEAŞ'tan temizlenmesi DEAŞ'a vurulmuş bir darbe. Obama yönetiminin bırakıp gittiği bir plan var. Sadece bir temenni düzeyinde değil Rakka'nın DEAŞ'tan temizlenmesi konusunda bir somut bir planı var. Trump'ın bu konudaki tavrı olumlu. Bu konu etrafında detaylı planlamalar şimdi bir eş güdüm içerisinde yönetilecek. PYD/PKK terör örgütüdür. Bunlar arasında bir fark yoktur. (CIA Direktörü) Bir bölge turuna çıkıyor ilk durağı Türkiye. Dün yapılan telefon konuşmasında yakın vadede yüzyüze görüşme için mutabakat var. PKK terörüne karşı mücadelede işbirliği arttırılacak. PYD'ye askeri malzeme verilmesi Obama yönetiminin kararıydı. Biz bu konuda pozisyonumuzu çok net bir şekilde ifade ettik. Bu vesileyle PKK'nın propaganda ortamlarında bakın Türkiye Kürtlerin kazanımlarına müdahalede bulunuyor diye propaganda yapacaklardır. Bir kez daha tekrar edeyim Türkiye'nin Kürtlerle bir meselesi yok. Mücadele terörle.
SURİYE ORDUSU'YLA BİR TEMAS İHTİMALİ VAR MI?
Bunun gerçekleşmemesi için Rusya'yla koordinasyon içerisindeyiz. Zaman zaman Rus uçakları El-Bab'ın güneyine gelip DEAŞ hedeflerini vuruyorlar. Yakın zamanda Amerikan güçleri de vurmaya başladı. Azez-El Bab-Cerablus bölgesi terörden arındırılması gerekiyor.
GÜLEN'İN İADESİ
Obama yönetimi Gülen'in iadesi konusunda hiçbir adım atmadı. İki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması var. FETÖ sadece Türkiye'nin ulusal çıkarları için tehdit değildir bulunduğu her ülke için tehdittir. Amerika'ya dönecek olursak suçuların iadesi çerçevesinde FETÖ'nün Türkiye'ye iade edilmesi, ve tutuklanması konusunda başvuru da bulunduk. Bazı tedbirler mümkün. Bu konuda Sayın Trump ve Sayın Flinn çalışma başlatacak.
REFERANDUM TARİHİ
Ankara'da gündem şu an yoğun. Sayın Cumhurbaşkanı önümüzdeki birkaç günde imzayı atar ve referandum tarihi de netleşir. En geç Cuma, Cumartesi günü imzalayabilir. O zaman da tarih belli olur. Şu anda masada 9 ya da 16 Nisan tarihleri var.
KIBRIS MÜZAKERELERİ
Kıbris müzakerelerinin bu referandumla herhangi bir endekslenmesi mümkün değil. Biz hep Rum tarafının bir adım önünde olacağız. Atmamız gereken adımları attık. 2004 yılında Türk tarafı referanduma evet dedi Rum tarafı hayır dedi ama onlar ödüllendirildi. Rum tarafının engelleriyle karşılaşıldı. Rum bölgesini AB'ye üye yaptılar. Türkiye süreçte yapıcı oldu ama ilkeler koydu. Güvenlik ve garantiler sistemi adada barışı sağlamaya devam edecektir. Türk askerinin oradaki varlığı hiçbir zaman Rum kesimine karşı değildir.
AB İLE GERİ KABUL ANLAŞMASI
Bizim çabamızla mülteci dalgası durdu. Türkiye şu anda tek başına üç terör örgütüyle mücadele eden tek NATO ülkesi. İngiltere'de 2004'teki metro saldırısından sonra çok büyük yasalar çıkartıldı bunlardan biri de terörün övülmesi. Avrupalılar bunları yapınca gerekli görüyorlar ama biz bunları yapınca bunlar AB kriterlerine uymuyor diye karşımıza getiriliyor. Terörün tanımına ilişkin baskı kabul edilemez. Özellikle Almanya'nın bu konudaki tavrı zaman zaman anlaşılamaz durumda. Geçtiğimiz yıl içerisinde Almanya'daki Türk camilerine merkezlerine neredeyse hergün bir saldırı yapılıyor. Geri kabul anlaşmasını yeniden değerlendirmek her zaman masada. Türkiye'nin güvenliği Avrupa'nın da güvenliğidir. Kararlılıkla mücadele olmazsa, herkes kaybeder. Diyanet personelinin orada casuslukla suçlanması son derece kabul edilemezdir. Bunları da 15 Temmuz'dan sonra darbeye karşı tavır alan vatandaşlarımıza yapılıyor. 15 Temmuz'dan sonra Almanya'da ve Avrupa'nın başka yerlerinde yapılması planlanan darbe karşıtı gösterilere karşı koydular.
Kaynak : Milliyet
YORUMLAR