Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'ndeki konuşmasında, İsrail ve Filistin taraflarına itidalli davranma çağrısı yaparak, "Türkiye olarak bu sabah İsrail'de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz." dedi.
ABD, Hamas saldırılarını yakından takip ediyor
Beyaz Saray basın ofisinden yapılan açıklamada, üst düzey ulusal güvenlik yetkililerinin, bu sabah Biden’a İsrail’deki Hamas saldırıları hakkında brifing verdiği aktarıldı.
Açıklamada, “Başkan, güncellemeler konusunda bilgilendirilmeye ve Beyaz Saray yetkilileri, İsrailli ortaklarıyla yakın temas halinde kalmaya devam edecek." ifadesi kullanıldı.
Pentagon'dan açıklama
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in de İsrail’deki gelişmeleri yakından takip ettiği belirtildi.
Savunma Bakanlığından (Pentagon) yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin İsrail'in kendini savunma hakkına olan bağlılığının devam ettiği kaydedilerek, saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilendi.
Açıklamada, Pentagon’un gelecek günlerde, İsrail'in kendisini savunmak için neye ihtiyaç duyarsa sahip olmasını sağlamak için çalışacağı ifade edildi.
Avrupa ülkeleri, İsrail'e destek mesajları yayımladı
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, "İsrail ve halkına karşı bu sabah başlatılan, masum vatandaşlara terör ve şiddet uygulayan rastgele saldırıları şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Hamas'ı kınarken, "İsrail'in bu tür hain saldırılara karşı kendini savunma hakkı vardır." yorumunu yaptı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise "İsrail ile tam dayanışma içindeyim" mesajını paylaştı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise "Gazze'den yapılan füze atışları ve artan şiddet bizi sarsıyor. Almanya, Hamas'ın bu saldırılarını kınıyor ve İsrail'in yanında duruyor." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da "İsrail'i şu anda vuran terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. Ölenlere, ailelerine ve yakınlarına dayanışma dileklerimi iletiyorum." açıklamasını yaptı.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise İsrailli "sivillere yönelik saldırıların kendisini şoke ettiğini" belirtti. Sunak, "İsrail'in kendisini savunma hakkı mutlaktır." ifadesine yer verdi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de "Aralarında sivillerin de bulunduğu çok sayıda kayba neden olan, bugün İsrail'e yapılan zalim terör saldırısını şiddetle kınıyorum. İsrail halkının yanında duruyoruz ve kendini savunma hakkına tam destek veriyoruz." ifadelerini kullandı.
Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov ise "Hamas'ın saldırılarını açıkça kınadığını" belirterek, İsrail halkıyla dayanışma içinde olduklarını kaydetti.
Belçika, İspanya, İtalya, İsviçre, İrlanda, Hollanda, Hırvatistan, Avusturya, Çekya, Slovenya, Finlandiya, Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya ve Kosova yetkilileri de Hamas'a tepki gösteren ve İsrail'e destek veren mesajlar yayımladı.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü, saldırıları kınadı
Birleşmiş Milletler (BM) Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, yaptığı yazılı açıklamada, "Bu sabah Gazze Şeridi yakınlarındaki İsrail kasaba ve şehirlerine yönelik çok cepheli saldırıyı ve Hamas militanları tarafından İsrail'e ulaşan roket yağmurunu şiddetle kınıyorum." ifadesini kullandı.
Wennesland, şunları kaydetti:
"Bu olaylar, korkunç şiddet sahnelerine ve birçok İsraillinin ölümüne, yaralanmasına neden oldu ve birçoğunun Gazze Şeridi'ne kaçırıldığına inanılıyor. Bunlar sivilleri hedef alan saldırılardır ve derhal durdurulmalıdır. Tüm sivillerin iyiliğinden derin endişe duyuyorum. Azami itidal çağrısında bulunmak ve tüm tarafları sivilleri korumaya çağırmak için ilgili herkesle yakın temas halindeyim. Bu tehlikeli bir uçurum ve herkesi uçurumun kenarından çekilmeye çağırıyorum."
Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise "İsrail'deki terör saldırıları haberiyle derinden sarsıldım. Düşüncelerimiz ve dualarımız masum kurbanlar ve aileleriyle birlikte. Bu zor zamanda İsrail'le dayanışma içindeyiz." yorumunu paylaştı.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da "Mısır Arap Cumhuriyeti, Filistin kentlerine yönelik bir dizi saldırının ardından Filistin ile İsrail tarafları arasında devam eden gerilimin korkunç tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu." ifadesi kullanıldı.
Bölgedeki gelişmeler karşısında "azami itidal gösterilmesi ve sivillerin daha fazla riske maruz bırakılmaması" çağrısına yer verilen açıklamada, gerilimin tırmanmasının ateşkes çabalarını olumsuz yönde etkileyebilecek olası ciddi yansımaları konusunda uyarıda bulunuldu.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de "Filistinli silahlı gruplar tarafından İsrail'e doğru yüzlerce, belki de binlerce rastgele roket atıldığı ve en az 22 İsraillinin öldürüldüğü, yüzlercesinin ise yaralandığı yönündeki haberler karşısında şok oldum ve dehşete düştüm. Ayrıca İsrailli sivillerin rehin alındığı yönündeki haberlerden de derin endişe duyuyorum." ifadelerine yer verdi.
İsrail güçlerinin de yoğun nüfuslu Gazze Şeridi'ne hava saldırılarıyla karşılık verdiğini ve en az 5 kişiyi öldürdüğünü belirten Türk, şunları kaydetti:
"Orada sivil kayıplarının yaşanmaması için her türlü tedbiri almaya çağırıyorum. Şiddete derhal son verilmesi çağrısında bulunuyorum. Bölgedeki tüm taraflara ve kilit ülkelere, daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmek için gerilimi azaltma çağrısında bulunuyorum."
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson ise Hamas'ı kınayarak, "İsrail hükümetinin ve halkının yanındayız ve bu saldırılarda hayatını kaybeden İsraillilere başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Gazze ve çevresinde yaşanan "tehlikeli tırmanışın" durdurulmasını istedi.
Açıklamada, Dışişleri Bakanlığı, "Özellikle Batı Şeria'daki bölgelerde Filistin halkını, haklarından mahrum kılma, İslam ve Hıristiyan kutsallarına yönelik saldırılara ve ihlallere tanık olunduğu göz önüne alındığında, durumu daha da tırmandırma ihtimali taşıyan bu tehlikeli yansımalar konusunda uyarıda bulunmaktadır" ifadelerine yer verildi.
Umman Dışişleri Bakanlığından da konuyla ilgili yapılan açıklamada, Filistin topraklarına yönelik gayrimeşru İsrail işgalinin sürmesinin neticesi olarak İsrail ile Filistin arasında tırmanan şiddetin endişe içinde, dikkatle izlendiği belirtildi.
İsrail'in Filistin köy ve kentlerine yönelik saldırılarına işaret edilen açıklamada, "tehlikeli tırmanış" konusunda uyarı yapıldı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasındaki şiddetten duyulan endişeyi dile getirdi.
Açıklamada, BAE'nin tehlikeli yansımalardan kaçınmak üzere son derece itidalli olunması ve derhal ateşkes yapılması çağrısında bulunduğu vurgulandı.
Ayrıca, BAE'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki "geçici üye" sıfatıyla "Arap İsrail barış sürecinin yeniden canlandırılması için uluslararası dörtlü omisyonunun derhal işler hale getirilmesi çağrısında" bulunduğu kaydedildi.
Suudi Arabistan, İsrail ile Filistin arasındaki şiddetin derhal durdurulması" çağrısı yaptı
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Gazze'den İsrail'e yönelik "Aksa Tufanı" ve İsrail'in bölgeye yönelik saldırıları, üzerine konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Olayların yakından takip edildiği belirtilen açıklamada, "Suudi Arabistan Kraliyeti, bir çok cephede yüksek düzeyde şiddetin yaşanmasına neden olan, birkaç Filistinli grup ile İsrail işgal güçleri arasındaki eşi benzeri görülmemiş durumdaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Suudi Arabistan, iki taraf arasındaki tırmanışın derhal durması, sivillerin korunması ve sükunetin sağlanması çağrısı yapmaktadır" denildi.
Son günlerde Mescid-i Aksa'ya baskın ve tekrarlanan İsrail saldırılarına atıfta bulunan açıklamada, Riyad'ın "devam eden işgal, Filistin halkının meşru haklarından mahrum bırakılması ve kutsallarına karşı sistematik provokasyonların tekrarı sonucunda durumun patlama tehlikesine" dair defalarca uyarıda bulunduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, sivillerin korunması, bölgede barış ve güvenliği gerçekleştirecek, iki devletli çözümü sağlayacak, güvenilir bir barış sürecini harekete geçirmesi yönünde sorumluluklarını yeniden gözden geçirmeleri için uluslararası topluma da çağrıda bulunuldu.
Katar: Gazze'de yaşanan gerginliğin sorumlusu yalnızca İsrail
Katar Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, bölgedeki gelişmelerle ilgili endişesini ifade ederek, tüm taraflara gerginliği sona erdirme, sükûneti sağlama ve azami şekilde itidalli olma çağrısında bulundu.
Açıklamada, "Sonuncusu, Mescid-i Aksa'ya polis himayesinde düzenlenen baskınlar olmak üzere Filistin halkının haklarını ihlal etmeye devam etmesi sebebiyle halihazırda yaşanan gerginliğin sorumlusu yalnızca İsrail'dir." ifadesine yer verildi.
Bakanlık, "İsrail'in, uluslararası hukuka yönelik bariz ihlallerini durdurmaya, Filistin halkının tarihi hakları ile uluslararası meşruiyet kararlarına saygı göstermeye zorlanması ve bu olayların Gazze'deki Filistinli sivillere karşı yeni bir orantısız savaşı ateşlemek için bahane olarak kullanılmasının önlenmesi için uluslararası toplumun ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini" vurguladı.
Açıklamada ayrıca Katar'ın "Filistin meselesinin haklılığı, kardeş Filistin halkının meşru hakları ile 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması konusundaki kararlı tutumu" yinelendi.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’den bölgede gerilimi düşürmek için “diplomasi trafiğinin artırılması” talimatı
Mısır Cumhurbaşkanlığı, Hamas ile İsrail'in karşılıklı saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Sisi’nin, Gazze’deki gelişmeleri “Stratejik Kriz Yönetim Merkezi”nde bizzat takip ettiği belirtildi.
Açıklamada, “Cumhurbaşkanı Sisi durumu kontrol altına almak ve taraflar arasındaki gerilimin daha fazla tırmanmasını önlemek için Mısır temaslarının yoğunlaştırılması talimatı verdi.” ifadeleri kullanıldı.
Mısır Dışişleri Bakanı'ndan telefon diplomasisi
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Filistin ile İsrail arasındaki gerilimin düşürülmesi için uluslararası yetkililerle yoğun temaslarda bulundu.
Bakan Şukri, bu kapsamda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile telefonda görüştü.
Şukri ve Al Nahyan, bölgedeki gelişmelerin ciddiyeti çerçevesinde güvenlik durumunun kontrolden çıkmasını, sivillerin daha fazla risk ve tehdide maruz kalmasını önlemek için her türlü çabanın gösterilmesi gerektiği konusunda mutabakata vardı.
Mısır Dışişleri Bakanı'nın Ürdünlü mevkidaşıyla görüşmesinde ise, olayların tehlikeli biçimde kötüleşmesiyle ilgili derin endişe duyulduğu belirtildi. Şukri ve Safedi, ilerleyen saatlerde istişare ve koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldı.
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri: Saldırıların sonuçlarından İsrail sorumludur
KİK'in sitesinden yayınlanan yazılı açıklamaya göre, KİK Genel Sekreter Budeyvi, Gazze ve sınır bölgesindeki çatışmalarda, masum sivillerin korunması için İsrail güçleri ve Filistinliler arasındaki gerilimin bir an evvel düşürülmesi çağrısı yaptı.
Açıklamasında "Saldırıların sonuçlarından İsrail sorumludur" ifadelerini kullanan Budeyvi, İsrail'in Filistin halkına ve kutsal mekanlara yönelik devam eden saldırılarından doğan sonuçların sorumluluğunun tamamen Tel Aviv yönetimine ait olduğunu kaydetti.
Budeyvi, İsrail'in devam eden saldırılarının uluslararası sözleşme ve yasaların açık bir ihlali olduğunu belirterek, saldırıların Filistin sorununun çözümüne yönelik barış süreci çabalarına engel olduğuna işaret etti.
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, uluslararası topluma, işgal altındaki Filistin topraklarında arzu edilen barış ve istikrarın sağlanması için Filistin halkına, 1967 topraklarında başkenti Kudüs olmak üzere, kendi devletlerini kurma yönünde meşru haklar kazandırma çabalarını hızla yeniden canlandırmaya destek verme çağrısında bulundu.
YORUMLAR