Çocukluğumuzda ailemizle yaptığımız gıda alışverişiyle bugün yaptığımız alışveriş arasında çok fark görüyorum. Marketlerde reyonlardaki ürün çeşitliliğine yetişemiyorum. Kafam karışıyor ve çok zaman harcamak zorunda kalıyorum. Artık dünyada her üretilen ürün aynı anda her yerde. Böyle olunca her tad ve çeşide ulaşmak mümkün, yani o gıdayı yemek için o ülkeye gitmek gerekmiyor artık. Böyle olunca ambalajlı gıdalara da yönelmiş oluyorsunuz doğal olarak çünkü alıveriş kültürünüz de değişiyor gıda teknolojisine uygun olarak…Peki aldığımız tüm yiyeceklerin ambalajını okuyor muyuz? Çoğunlukla ayak üstü yüzeysel olarak bakıyoruz aslında ama içeriğindeki tüm bilgiler yazılıysa. Ne kadar az sıklıkta hazır gıda tüketirsek o kadar iyi, içinde katkı maddesi olmayan, bol früktoz içermeyen,glüten içermeyen gıdalar…
KİLOLAR ARTIYOR!
Geçen haftaki yazımızda da belirtmiştik, kilo alma sebepleri çok değişti ve arttı. Bazı sağlık sorunları haricinde (troit tembelliği, kortizion hapları, psikolojik sorunlar, polikistikover vs.) eğer boş kalorili yiyecekler, hareket azlığı, çevre kirliliği (hava,su) , bazı toksinlere maruz kalıyorsak kilo almaya devam edeceğiz.
Kalorili gıdalar nasıl yeniyor? Nicel olarak kalorili gıda tüketmek kadar, sağlıksız gıdadan alınan kalorilerin yağa dönüşümü çok önem kazanıyor. Şekerli gıdalar, pastalar, meşrubatlar, nişastalı gıdalardan gelen kalori ile yoğurt veya etlerden,balıktan gelen kalori vücutta aynı süreçte ve aynı metabolik süzgeçten geçerek yağa dö- nüşmüyor. Şekerli gıdalardan gelen kalori hızla yağa dönüşürken, proteinli gıdalardan gelen kalorinin daha yavaş ve bir kısmının yağa dönüştüğünü belirtmekte fayda var. Yağ ve yağlı gıdalar temelde yağ olduğu için yağ oluşumunda bizi tabiki zorlamıyor.
Ayrıca pişirme teknikleri ve meyvelerin olgunlaşma süreçleri de kalori artışında çok önem arzediyor. Mesela çok iyi haşlanmış pirinç veya patatesin glisemik indeksi yüksek iken daha az pişmiş veya yarı çiğ bir gıdanın tüketilmesinde alınacak kalori arasında ve şekere oradan da yağa dönüşüm sürecinde ciddi farklar var. Ayrıca, karbonhidratı olan bir gıdayı posalı ve proteini yüksek bir gıda ile beraber tüketmek bile miktara göre kalori dönüşümünü yavaşlatıyor. Meyvelerin dalında olgunlaşma süreçleri arttıkça şeker oranı artacağından mesela ekşi yenen yeşil erikle kızarmış, olgunlaşmış bir eriğin kalorisi aynı değildir.
FRUKTOZ NİYE BU KADAR KÖTÜ?
Fruktozu suçlarken dikkatli olmalıyız. Kilo probleminin hızla yaygınlaşmasında früktoz kullanımının artmasının çok etkisi var. Fakat meyvelerdeki doğal şeker olan früktoz tamamen kesilecek bir şeker olmamalı. Diğer bir früktoz sakıncalı dersek bu mısır nişastasından elde edilen bir früktozdur. Nişasta bazlı fruktozbaklava,hamur tatlıları, şuruplu tatlılar dahil tüm gazlı içeceklerde kullanılan bir şeker türü. Kullanılma sebebi öncelikli olarak çok daha ucuz olması. Öyle bir şeker ki yedikçe yedirten, doyma hissi oluşturmayan bir katkı sağlıyor yiyecek-lere. Bu olay insülin salınımını arttırırken yağlanmaya da sebep olduğu için obezite artışı kaçınılmaz oluyor. Meyveleri de tüketirken kalori açısından dikkatli olmalıyız ama posa, vitamin ve mineraller, antioksidanlar meyvelerden aldığımız önemli besin öğeleridir.
Hepinize sağlıklı güzel bir hafta diliyorum.
YORUMLAR