Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var, o bedel güçlü olmayı gerektiriyor." dedi.
Dövizin, doların ve iç politikaların ekonomide silah olarak kullanıldığı bir dönemin yaşandığını belirten Oktay, "Ekonomik, askeri, siyasi ve sosyal anlamda güçlü olmak zorundasınız, yani istikrar sahibi olmak zorundasınız." ifadelerini kullandı.
ABD’nin İran’a yaptırım kararını da değerlendiren Oktay, "Bir ülkenin çıkarları doğrultusunda oluşturduğu yaptırım kararlarına tüm ülkelerin uymasını beklemek, her şeyden önce anlamlı ve adil değil." şeklindeki ifadelere yer verdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Kaşıkçı cinayeti, uluslararası boyutta her tarafı dökülen, hiçbir tarafından tutamayacağınız bir olay." değerlendirmesinde bulunurken, Türkiye'nin bütün şeffaflığı ile devlet ciddiyetiyle konuya yaklaştığını sözlerini ekledi.
Sistem istem değişikliği güçlü olmanın gereğini yerine getirdi. Yoğun bir manipülasyon dönemi yaşadık. Üç dört parametre vardır sıkıntılı olunan. Ama toplama baktığınızda dünyadaki birçok ülkeden çok daha iyi şartlarda ekonomik parametrelere sahip bir ülkenin birdenbire bir manipülasyonun içine girmesi. Biz bütün gücümüzle bununla mücadele ettik. Topyekun mücadele ettik. Siyasi anlamda da birçok manipülasyonun olduğunu görüyorsunuz. Topyekun bununla mücadele dip arkada bırakmaya başladığınızda bunu siyasi yansımalarını göreceksiniz.Dövizin, doların ve iç politikaların ekonomide silah olarak kullanıldığı bir dönemi yaşıyoruz. İlk defa böyle bir şey yaşıyoruz.
AÇIKLAMA BUGÜN YAPILACAK
"Bir ülkenin çıkardığı yaptırım kararına bütün dünya ülkelerinin uymasını beklemek adil değil.Bir komşumuza karşı, önemli bir enerji sağlayan bir komşumuza karşı burada bir günde biz her şeyi kesme şansımız yok. Bunu defalarca ifade ettik. Brunson konusu yapay bir gündemdi. Bakanlarımıza uygulanan da yapay bir gündemdi. Duruşumuzu açıkça ifade ettik yaptırımlara karşı. Yaptırımlardan muaf 8 ülkeye ilişkin bugün açıklama olacak büyük ihtimalle sonuçlarını da göreceğiz. Türkiye tavrını koymuştur. Türkiye'nin yaptığı bir inatlaşma olayı değildir."
ABD İLE ASIL SORUNUMUZ...
Bizim ABD ile ilişkilerimize baktığımızda bizim asıl sorunumuz, 15 Temmuz’u yaşadık, 251 insanımızı kaybettiğimiz ve bunu katillerinin elini kolunu sallayarak dolaşan bir ülkeden bahsediyoruz. Terör örgütünün ele başının iadesini istiyoruz.
Güney sınırımıza bakın ikinci ana sorun odur. Normalleşme buna da hizmet edecektir. Yapay sorunlarla değil gerçek sorunlarla ilgilenme… Sadece ekonomi değil siyasi anlamda da normal konuların konuşulduğu bir normalleşme ümit ediyoruz.
MÜNBİÇ’TEKİ GELİŞMELER
Türkiye’ye yönelik taciz ve tehditlere müsaade edemeyiz. Doğusunda da bu olacak. Bunu gizlemiyoruz. Açık ifade ediyoruz. İstikrarsızlık adası haline dönüştürülmüş böyle bir alanda Türkiye’nin tehdit edilmesine müsaade edemeyiz. Biz gelir sizi kaynağında kuruturuz. Ne yaparsanız yapın kim size yardım ederse etsin Türkiye kendisine karşı hiçbir tehdide hiçbir oluşumu müsaade etmeyecektir.
YORUMLAR