Güven, herkes için olduğu kadar ekonomi için de ekmek kadar, su kadar hayati öneme sahiptir. Temiz havaya duyulan özlem ne ise ekonomide o güven ortamını herkes arar. Ekonomide güvenin düştüğü bir ortamda doğal olarak “ot bitmeyecek”, “yaprak dahi kımıldamayacaktır.” Kişilerin birbirine güvenmediği, kurumların, üreticilerin ve tüketicilerin hatta kimsenin yarınına umutla güvenle bakamadığı bir ortamın belirsizliğini düşünemiyorum.
-
Ekonomide de Güven
-
DAVOS VE DUVAR
1971 yılında başlayan ve küresel elitin bir araya geldiği toplantıların en önemlisi Davos’ta yapılanıdır. Siyasetçi, yazar, çizer, gazeteci, işadamı, sanatçı İsviçre Alplerinin bu şirin kasabasına gelir. Yaklaşık 3.000 kişiye varan bir kalabalık…
-
Prof. Dr. İbrahim Attila Acar yazdı "Merkez Bankaları Siyasete Ne söyledi?"
Son bir hafta Merkez Bankalarının haftası idi. Bizim Merkez Bankamız, Avrupa Merkez Bankası, Norveç Merkez Bankası faizleri sabit tuttular. Hemen Ardından Trump bir açıklama yaparak, “umarım bizimkiler de arttırmaz” dedi demesine de; FED arttırdı.
-
Ekonomide İşler Yoluna Girdi mi?
10 senedir esen bir rüzgarın kumları savurması bu. Önce ABD, 2008’den itibaren piyasaları dolara boğdu: FED 10 Eylül 2008’de 925 milyar dolarlık rezervlerini 17 Aralık’ta 2.255 milyar dolara yükseltti. 14 Ocak 2015’te bu rakam 4,5 trilyon dolara yükselmişti. Yer gök “dolar” sanki. Faizler düştü para bolluğu özellikle Türkiye gibi yükselen piyasaları mutlu etti.
-
Prof. DR. İbrahim Attila Acar yazdı. "2018 Yılı Nasıl Geçiyor?"
Ekonomide göstergeler sürekli ve düzenli “nabız almak” gibi üst üste geliyor. 15 Kasım itibariyle AB İlerleme Raporu ve Moody’s de büyüme rakamları ile bunlara eklenince; dış ticaret, cari açık ve işsizlik verileri de ikinci planda kalmış oldu. Peki, bütün bunlar ne anlama gelmektedir?
-
Hayvancılıkta İthalata Devam
Hayvancılık en çok konuşulan, bir o kadar da çaba sarf edilen bir alan olarak; ama her şeye rağmen hala daha istenen kadar yol alınmamış durumda. 10 yılda 140 milyar teşvik verilmiş… sonrası yok!.. soran yok!. Eden yok!. Konu bu haliyle, gündemdeki yerini korumaya devam etmektedir. Üniversite kürsülerinden iş çevrelerine, Kalkınma Planları, hükumet programlarına kadar; hatta sivil toplumun da sürekli gündeminde olmasına rağmen “bir dokun, bin ah işit” tarzı vaziyetler ortadadır.
-
Ekonomi Politikalarına “Dalgakıran” Etkisi
Ekonomide bireylerden firmalara, devletlerden uluslararası örgütlere hatta sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin sonuç doğurucu bir takım eylemleri olur. Haliyle her bir karar biriminin de davranışlarıyla, uygulanan politikalar üzerinde mutlaka bir etkisi olacaktır. O yüzden ekonominin psikolojik yanı her daim ön plandadır. Ne olursa olsun “anlatılabilmelidir…”
-
TL’ye Kur(t) Kapanı
Rus uçağı düşürülmesi (24 Kasım 2015) ve 15 Temmuz döneminde, 1 TL 35 ABD kuruşu (Cent) iken bugün bu değer, darbe girişimi döneminin de yarısına düşmüştür. 1TL 18 Cent civarındadır. Türk Lirasının son 5 yılda dolar karşısındaki değer kaybı %70’e yakındır. Bu kaybın büyük kısmı, yılbaşından bu yanadır. Son 8 ayda TL, dolar karşısında, %60 değer kaybetmiştir. Adını “kur atağı” veya “kur(t) kapanı” olarak söyleyebileceğimiz bütün her şey yaşanmaktadır.
-
Maden İhracatında hedef 6 Milyar Dolar
Maden ihracatı ocak ayında yüzde 19.36 artarak 391,5 milyon dolar oldu Maden sektöründeki ihracat artışını değerlendiren İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer “2018 hedefimiz 6 milyar dolar. Madenleri işletmek icin gerekli izinlerin alınma süreçlerini hızlandırabilirsek ekonomimizin ana damarlarından biri olan sektörümüz, daha da gelişerek cari açığa pozitif katkısını artırarak sürdürecektir” dedi.