Kanal İzmir Tv'ye konuk olan ve gündemle ilgili İzmir Haber Merkezi Rıdvan Akgün'ün sorularını yanıtlayan Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina açıklamalarda bulundu.
R.A: İzmir'de televizyon kanalı kalmadı sesinizi nasıl duyuruyorsunuz?
Vatandaşa ulaştırmaya çalıştığımız işler kadar bunu duyurmakta çok önemli. Bizler için kaçınılmaz ihtiyaç vatandaşa neler yapılıyor? Önümüzdeki hedefler ne? Belediye başkanını tanımak onun yaptıklarını izlemek için çok önemli bir aracı kurum televizyonlar.O kadar büyük metropollerde yaşar hale geldik ki Belediye Başkanı ve ekibinin her yaptığı işi görebilme şansı olmuyor. Tüm hizmetleri bu televizyonlar sayesinde özetlemiş oluyoruz.
R.A: Kos adasında yaşanan deprem size hangi mesajı verdi?
Maalesef biz de mesaj alma konularında başımıza kötü bir şey gelmesini istemeyiz. Olumsuzluk, mal kaybı, can kaybı gibi sıkıntılar var. Bu aralar yerin altı çok hareketli. Yaşadığımız alanlar modern bir kente uygun değil. Kişi başına yeşil alan 2.6 metrekare düşüyor. Sınıflarda çok ciddi yoğunluk var. Kaldırımlar dar karakol sayısı yetmiyor. Sağlık ocağı sıkıntılı. Arazi üretmekte sadece binanın fiziksel riski değil yaşam standardı da çok ciddi sıkıntı altında. O yüzden şimdi çok önemli bir çalışma yapıyoruz. Çünkü 30 yıl sonra ilk defa yapılıyor. İmar planlarını revize etmeye çalışıyorum. Kenti farklı alanlara bölerek 50 yıl sonrasına hazırlıyorum.
R.A: Adalet yürüyüşüne siz de katıldınız mı?
Evet biz ilk gün katıldık. Ondan sonra 2 gün İzmir'de yürüdük. Sonra da 5 günlük etap ve 4 günlük etap yaptım. Toplam 12 gün yürüdüm. Keşke 25 gün yürüseydim. Orada tarifi olmayan değişik bir heyecan var. Kelimelerle anlatılmaz yaşamak lazım. 7 yaşında geleceği için, 77 yaşında torunları için insanlar adım attı. İnanın hiç biri CHP'li değil. Finalde 2 milyon insanla buluştu.
R.A: Adalet yürüyüşü sizce hedefine ulaştı mı?
İnsanlar istediği zaman tek yürek olabildiğini gösterdi. Konu adaletse, hukuksa Türkiye'de görülmemiş eylemle ortaya koyduk. O yüzden bence çok kıymetliydi ve sonrasıyla ilgili çok umut dolu tamamlandı. Bir konu günde 1, 2 saat açılıyorsa demek ki o iş başarıyla sonuçlanmıştır.
R.A: Hükümet bu yürüyüşün siyası boyutu olduğunu iddia etti.
Aslında her eylemin mutlaka siyasi kimliği var ama siz bunu özünden koparsanız samimi olmaz. Etrafımda gördüğüm insanların yüzde 90'ı siyasi yürümedi ama 15 Temmuz'da da aynısı oldu. Her meydanda olan iyi insanlar mıydı ama arada birkaç insan çıktı. Emniyet güçlerini üzmedi, emniyette onları üzmedi. 3, 5 vatandaş hareket yaptı.
R.A: CHP'e delege seçimlerinde hangi desteği vereceksiniz? Müdahil olacak mısınız?
Herkesin katkısı olacak, uğraşacak. Bakın ülke çok kritik bir durumda. 2019'da yüzyılın en önemli seçimini yapacağız. Kendi içimizde birbirimizi yemenin bir anlamı yok. Yarın yüzüne bakacağın kişiyi bugün kırmamak lazım. Belediye seçimlerimiz, darbe, yerel seçim, genel seçim, Cumhurbaşkanı seçimi bütün bu olaylar 30 yıla sığacak yoğunlukta. Şu an herkes ülkenin bizlere ihtiyacı olduğunu biliyor. O yüzden ben meselesinden çıktı. Artık okyanusları geçeceğiz. Derede boğulmayız. Parti içinde huzur da olması lazım. Aile arası ufak tefek sıkıntılar olur fakat biz bunu masanın başına oturur çözeriz. Birbirimize varsa uyarımızı yapar geçeriz. Ben 40 senesini partiye vermiş adamla 4 gün önce girmiş adamda da aynı heyecanı görüyorum. Herkes şunu bekliyor. CHP seçimlerinde birbirlerine girerler.
R.A: Buca'da halkın en fazla sorunu nedir? Sizden belediye olarak en çok talep ne?
Biz bunu hem görev öncesinde hem sonrasında tespit ediyor ona göre yapıyoruz. Buca bazlı baktığınızda birinci şey trafik, mahalle bazlı dediğinizde değişiyor. Bir mahalle kültür, sanat anlamında bir şey istiyor. Bir mahalle bölgesindeki park eksikliğinden, başkası yol bakımı. Doğuş caddesini 35 metreye çıkardık. Şu an trafiğiyle meşhur Buca girişi çözüldü. Çevre yolu Buca girişleri çok rahatlayacak. 2018'de Buca metrosu başlıyor. Buca'da tramvay var ama çalışmıyor. Bakım onarım yapılması lazım. Vatandaşa park etme dediğinde park edeceği bir alternatif yaratmak gerekiyor. Kasaplar meydanında geçen sene 150 araçlık otopark yapıldı. Yeni kapalı pazar yerine başladık. Seneye üstü açılacak sivil toplum kuruluşu bin kişilik amfi yaptık. Çocuk oyun alanı yaptık. Pazardan çok yaşam alanı haline getirdik. Bir cadde var, cezaevi 3 lojman bu yolu kesiyor. Sayın Başbakana projemiz hazır dedik. Bu lojmanı taşıyalım. Gezi olaylarında en büyük sıkıntı orada yaşandı. Önüne 2 bin kişi geçti, kitlendi. Binaların içini de gezdik. Çok tehlikeli durumda çökecek.
R.A: Belediye olarak bütçe durumunuz nasıl? Tüm bu işleri kaldıracak kadar paranız var mı? Kim destek veriyor?
100 metrekare sattığımız arsalar var ama daha gündeme gelmedi. Belediyenin osu busu yok. Ülkenin ekonomik durumu vatandaşın vergisine bağlı. Kim ister devlete borcu olsun ama vatandaş geliyor, "Başkanım onu yapalım, başkanım cami yapalım". Ben sığınmak için anlatmıyorum ama gelirin güçlendirilmesi gerekiyor. İnsanın kent yaşamında beklediği şeyler, insani değerler sınırı abartı değil. Metro, otobüs, hastane öldüğünde kabristana gömülecek. Bunları yapabilme yönünde imkanımız çok kısıtlı. Bu ortak sorunumuz. AKP, CHP, MHP ilgilendirmiyor. Vatandaşı bunlar ilgilendirmiyor "Ben seni başkan yaptım" diyor.
R.A: Belediyeyi iş kapısı olarak görüyorlar, iş istemek için gelen oluyor mu?
Bana günde 10 insan geliyorsa 9'u iş için geliyor. Elimden geleni yapıyorum ama 8 bin'e yakın başvuru var. Zaten belediyede bin 500 kişi çalışıyor "Sen belediye reisisin, destekleyeceksin" deniyor.
R.A: Kızıp sana, "Bir daha oy vermeyeceğim, bana iş vermediniz" diyen oldu mu?
Oldu ama hakaret olmadığı sürece idare ediyorum. "Hakkını helal et" diyorum etmeyeceğim diyor. Bazen haftada 70, 80 kişi işe sokuyoruz. Bana dersen 3.5 yıl oldu oluyor. Seni en çok ne üzüyor. Karşılık verememem. İş yerine geldiniz, günde 30 kişiye "hayır" diyorsunuz. Onun yarattığı psikolojiyi düşünebiliyor musunuz?
R.A: Sadece Buca halkını değil İzmir halkını da uykuya yatırmışsınız. Romantik Türk ile birlikte düzenlediğiniz uyku festivalinin detayları neler?
Çok enteresandı. Ne kadar tutsak olduğumuzu gösteren bir çalışma oldu. Telefona, televizyona, internete, paraya. Projede bunlarsız hayat nasıl olur dedik ki en teknolojik şeyimiz tavla hatta yemek tavuklar hepsi doğal pişiyor, çilek reçeli yapılıyor, spor yapılıyor, gitarlar çalınıyor ama bunlara rağmen 4 tane arkadaşımız kampı terketti. Geçen sene 350 çadır vardı ama 9 bin 500 talep oldu bu sene 50 çadır arttıracağız.
R.A: Uyku Festivali Turizme de çevirebilir, aslında ciddi gelir de elde edilebilir?
9 bin kişiyi alamıyoruz ama oradaki rakamın 9 bin olması başka bir veri, başka bir şey ortaya çıkıyor. Biz bunu başlatırken korktuk herkeste teknolojiye bu kadar bağımlı kimse gelmezse diye düşündük. En azından arkadaşlarımız, gençlik kollarına söyleriz doldururuz diye düşündük. Baktık 9 bin kişi geldi. Demek ki insanlar en çok kullandığından en çok şikayet ediyor. 400 kişi nasıl belli olacak diyenler varsa, noter huzurunda çekiyoruz.
R.A: Buca'da önümüzdeki süreçte hangi projeleri gerçekleştireceksiniz?
Kentin en göbeğinde ulaşım açısından kolay, mevcut işleyişi koruyarak, pazar alışkanlığını devam ettirerek işlevleri arttırmak istiyorum. Çünkü başka böyle bir alan yok. Pazar yeri dediğiniz yerden 5 tane daha yapamıyorsunuz. Bu çarşı projesini yaptık. 15 bin metrekarenin üzerini kapatıyor. Sivil toplum kuruluşlarının alan sıkıntıları var. Açık hava sineması yapıyoruz. Yanında hemen başka bir derneği görecekseniz. 25-30 tane kurumu birleştirdiğimizde hiç aklımızda olmayan bu kurumlarla da iletişim içinde olacaksınız. Üst kısmını çocuk oyun alanı yaptık. Öğrenciler için bin kişilik bir amfi tiyatro hazırladık. Zaten üst geçitler karşı okula bağlanıyodu. Pazar yerinin bittiği tam orta noktada 850 kişilik kültür merkezi yer alıyor. Buca'da kültür ve sanat anlamında açlık var ve bir tane bunları inşa edecek yeri yok. Kültür merkezini tam göbeğe koyabiliyoruz. Buca çarşının ortasına denk geliyor. Forbes'e gelirsek ekim ayı gibi orada esnafımızla toplandı yapılacak. Oranın tekrardan aynı Kordon'da olduğu gibi tek tip bir denetime girmesi lazım.
R.A: Buca Belediyesi'nde başta bürokratlar ve çalışanlar olmak üzere ekibinizden memnun musunuz?
Mutlaka ufak tefek sorunlar oluyor fakat biz büyük bir aileyiz. Bunun getirdiği bugün başarıdan bahsedebiliyorsak Buca'nın hayata bakışını değiştirebildiysek git gide çağdaş bi yerde yaşamanın keyfine varabiliyorsak, bunu ancak bu ekip birbirine güvenirse yapar. Ailenin her ferdi birbirine güveniyor olumlu sonuç almak kaçınılmaz oluyor.
R.A: Evden hiç sitem olmuyor mu? Bize de zaman ayır diyorlar mı?
Yani oluyor ama sitem o anlam da değil demezler mi canım ama bu bizim ailemize özel bir durum değil. 40, 50 sene yapacağım bir iş olmadığı için görev süresi biraz böyle geçecek.
YORUMLAR