14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle Kocaeli Eczacı Odası Başkanı Bilal Arpacı oda binasında bir açıklama gerçekleştirdi. Arpacı döviz kurlarındaki dalgalanmaların hastaları ve eczacıları olumsuz etkilediğini ifade ederek şöyle konuştu; “Bizler sosyal bir devlet tarafından sağlığın herkese eşit ve parasız olarak sunulmasını savunuyoruz. Verdiğimiz ilaç hizmetinin de herkese ulaşılabilir olması için ülkemizin her köşesinde hizmet vermeye çalışıyoruz. Geride bıraktığımız yıl döviz kurlarında yaşanan dalgalanmaların maalesef mesleğimize ve hastalarımıza da tsunami şeklinde yansımaları görülmüştür. İlaç etken maddeleri yurtdışından döviz cinsinden alınmakta, ülkemizde kullanılabilir forma dönüştürülerek piyasaya sunulmaktadır. Sınırlı sayıdaki ilaçlar da yurtdışından ithal edilmektedir. İlaç fiyatlarını, Sağlık Bakanlığımız tarafından belirlenmekte olup ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Euro kuru güncel kurun yarısı bile değildir.
GRİP İLACI BİLE YOK
Firmalar bu nedenle ya ilaç üretmemiş ya da ürettiği ilaçları piyasaya sürümünü yavaşlatmıştır. Bu dönemde olmayan ilaçlara grip, soğuk algınlığı, tansiyon ilaçları, antibiyotikler, göz damlaları, kanser ilaçları örnek verilebileceği gibi hastanelerimizde kullanılan anestezik maddelerin de bulunamadığı gözlenmiştir. Bizim dahlimiz olmayan bu durum karşısında başta hastalarımız olmak üzere tüm meslektaşlarımız büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Hastalarımızın ilaçlarını bulmak için büyük çaba sarf etmekteyiz. Bu sıkıntıların bir daha yaşanmaması için tecrübelerimizin de değerlendirilmesini ve paydaşlarımızla birlikte ortak bir akılda karara varılarak hastalarımıza derman olacağına inanıyoruz.
MANTAR GİBİ AÇILDILAR
Son 15 yılda mantar gibi eczacılık fakülteleri açılmıştır. Bunların birçoğunda fiziksel altyapıları uygun değildir. Birçoğunda eczacı kökenli öğretim görevlileri de bulunmamaktadır. Mesleğimizde görülmeyen işsizlik hastalığı birkaç yıl sonra görülmesi kaçınılmazdır. İhtiyaçlarımız ölçüsünde öğrenci alınması gerekmektedir. Tıp fakültesinde okuyabilmek için gerekli olan ilk 50 bin sınırlamasının bir benzerinin de eczacılık için uygulanması gerekmektedir. Mevcut üniversitelerimizin de AR-GE çalışmaları yaparak yeni ilaç moleküllerin bulunması ve geliştirilmesi sağlanmalıdır.
EN BÜYÜK TEHLİKE İNTERNET
En büyük tehlikeyi internetten satılan ürünler oluşturmaktadır. Nereden temin edildiği, içinde ne olduğu bilinmeyen, saklanma ve tedarik koşullarına uygun olmayan şekilde temin edilen ürünler insan sağlığını tehlikeye atmaktadır. İnternetten alınan ilaç değil zehir olmaktadır. Yıllar önce eczanelerimizden alınan kemoterapi ve günübirlik ilaçlarının da tekrar eczanelerden temin edilmesi gerekmekte bunun eczane ekonomilerine can suyu olacağı kanaatindeyiz.”
YORUMLAR