"İzmir’e hızlı ve planlı dönüşüm yakışır"

"İzmir'e hızlı ve planlı dönüşüm yakışır"

10 Ağustos 2017 - 15:55 - Güncelleme: 10 Ağustos 2017 - 18:17

EGE KOOP Genel Başkanı Hüseyin Aslan bünyesinde Kanal İzmir Tv, İzmir Haber Merkezi ve Yapı Dünyası dergisini barındıran 3A Medya Grubu Başkanı Rıdvan Akgün'e İzmir'de kentsel dönüşüm, yerel yönetim, tramvay projesi ve EGE-KOOP ile ilgili çarpıcı yorumlarda bulundu. 

 

*15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında yeni bir milat olduğunu düşünüyorum sizce değişen neler oldu. Konut sektörünün son 1 yılını nasıl değerlendireceksiniz?

Konut sektörü ekonominin lokomotifidir. Türk insanı için konut olmazsa olmaz ihtiyaçtır. Barınma sorunu önemli sorunlardan bir tanesidir. Ancak Türkiye'de tıpkı eğitim ve sağlık politikası olmadığı gibi konut politikası da yok. Hele ki büyük kentlerde. Türkiye'de ki 1960 sonrası kentleşmeyi tartışmak lazım. Nereden, nereye, nasıl geldi? Hangi politikalarla? 80 sonrası. Birinci Özal hükümetiyle başlayan ilk toplu konut. Son 35 yıla bakmak lazım. Konut politikası zırt pırt değişen bir şey olmamalı. Kentleşme imar planı yapılaşma bunlar gerçekten bir ülke için kalıcı projelerdir. Avrupa'da örneklerini görüyoruz. Türkiye'de her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz.

15 Temmuz hain darbe girişimi  sonrası inşaat sektörünün yansımasını soracak olursanız, çok olumlu görmüyorum. Bilhassa İzmir. Yapılan konutlardan gerçekten ihtiyacı olan kesimin yararlandığını söyleyemezsiniz. Menemen, Kemalpaşa, Torbalı aksı gibi bölgelerin yeniden planlanması söz konusu değil. Önüne gelen müteahhit oluyor. Böyle bir sorumsuzluk olmaz. Milyarlık konutları binaları yıkıp yerine şehir merkezine yapıyorsa bunda iyi olsa ne olur olmasa ne olur. Bizim 1980'lerden bu yana EGE KOOP olarak uyguladığımız uydu kent modelleri toplu yaşam merkezleri toplu konut alanları bu tip kentlerde gerçekleştirilmiyorsa bu şehircilik anlamında iyi bir şey değil. Çevre Şehircilik Bakanlığı kuruldu. Güzel oldu ancak yetkilerini ne derece kullanıyor, İzmir nasıl gelişmeli? Ege nasıl planlanmalı? Meslek örgütleri söz sahibi olmalı. Sadece yerel yönetimler değil yerel güçlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu kentte emeği geçenlere de sorulmalı.

 

*TOKİ Türkiye'de pek çok konut üretiyor. 2017 yılında 500 bin konut üreteceğinden bahsetti. Bu konut açığını çözer mi?

Çözmez. Türkiye'nin nüfus artışına bakarsanız bu ülkenin yıllık konut açığı 500 bin civarındadır. Şu anda toplu konut idaresi devletin kaynaklarını amacı dışında kullanıyor. Toplu konutun asıl görevi, dar gelirli yurttaşları devlet memuru, öğretmen, polisi uygun şartlarda konut sahibi olması için yapılan konut maliyetini yüzde 60-70'ini karşılayan bir kurumdu. Toplu konutta toplanan fon sadece ve sadece konutu olmayan kesime destek veriyordu. Toplu konut idaresi şu anda yeni yapılan konutlara kredi vermiyor. Bankalar veriyor. Fonda toplanan kaynaklarını gerçekten konut açığını kapatmak için kullanması gerekiyor. Lüks konuta da verebilir, denetlemesi lazım, yönlendirmesi gerekiyor. 15 yılda toplu konut İzmir'de kaç proje yaptı. Biz 84-89 döneminde sadece EGE KOOP olarak 10 bin proje yaptık. İnşaat sektörü işsizliğin panzehiridir. İnsanları yatırıma teşvik eden en önemli araçtır. İnşaat sektörü başlı başına önemli bir sanayidir.

 

* Konut’ta Yüzde 1'lere varan çok ciddi bir faiz sistemi var. Bu faiz oranları ile sektör nasıl desteklenecek?

Maliyet yüksek ancak kar oranı da yüksek. Bu kontrol altına alınmalı. Sınırsız bir kar marjı olamaz. Ülke şu anda işsizlikle boğuşuyor. Vatandaşı yolunacak bir kaz gibi görüyor bazı bankalar. Bankalar elbette kar elde etmeli ama yüzde 40-50 değil. elini kolunu bağlamasın. Yıllık devlet memuruna yapılan yüzde 4-5 bankanın aldığı yüzde 15.

 

*İnternette çeşitli bankalar satılık konut ilanları veriyorlar. Evleri satılan insanların psikolojik olarak ruhları bozuluyor. Evliler geçinemiyor ayrılıyorlar. Olayın bir de sosyolojik boyutu da var. Yine konut ihtiyacı ön plana çıkıyor. Toplumun psikolojisi bozuluyor.

Evin satılıyor olması psikoloji sadece aile bireylerini değil, ailenin diğer üyelerini konu komşuyu ilgilendirir. Yaşadığı evde birkaç ay taksit ödemedi diye elinden alırsanız bu haksızlık olur. Vatandaş işsiz kaldığı zaman sisteme girip kontrol ediliyor. Konut almasını onaylayan merci DASK vs.  yapıyor. Vatandaş işsiz kalması halinde iş bulana kadar neden devlet garanti vermiyor. Vatandaş mağdur olmamalı.

Sigorta baştan yapılıyor. Her yıl sigorta yenileniyor. Sizin başınıza geldikten sonra neden var olduğu belli değil. Sigorta araba bozulduğunda kiralık araba parası veriyorsa işsiz kalması durumunda destek olmalı.

 

*Kentsel dönüşüm derken İzmir'in ne kadar çok dönüşüme ihtiyacı olduğunu vurguladınız. İzmir kentsel dönüşüm işini başarabilecek mi?

Bu hızla çözemez. Kentsel dönüşüm olarak 6306 sayılı kanun çıktığında vatandaşta ve herkeste heyecan vardı. Şu anda güvensizlik var. Önüne gelen bununla ilgili görüş bildirdi. Vatandaşı aldatmak için yalan yanlış şeylerle kafasını karıştırdı.  Kentsel dönüşüm siyasi malzeme yapılacak bir proje değildir. Kentsel dönüşüm insanın geleceğine yapılan bir yatırımdır. Kentsel dönüşüm olduğu bölgelerde altyapı, çevre, ulaşım, otopark yapılmadığı sürece bunun adı kentsel dönüşüm olmaz.

İzmir'de bugün yetkililere göre 313 bin konutun yenilenmesi gerekiyor. Bunu Çevre Bakanlığı, Belediyeler söylüyor. Depremler meydana geliyor. 313 bin konutu dörtle çarptığımızda 1,5 milyon kişi demektir. Siz bunca insanın hayati güvenliğini bilerek tehlikeye atıyorsanız, bazı yerlerde kat yüksekliği yapılmalı şehrin planlama bütünlüğünü estetiğini bozmadan bir anlayışla sorunları çözerseniz bu kentin gelecekteki 40 - 50 yılını kurtarmış olursunuz. 

İzmir'de Bakanlar Kurulu'ndan çıkmış yasal bir engel olmayan kentsel dönüşüme hazır 918 hektar yer var ama herhangi bir işlemde yok. Büyükşehir'de  305 bin hektar. İkisinin toplamına bakıyorsanız 1 milyon 200 bin hektarlık alanı olarak ilan edilmiş. İzmir kentsel dönüşümün hiçbir kaynağa ihtiyacı yok. Vatandaş ve yapan karlı çıkar. Bu kenti kuranlar 5 bin yıl önce Kadifekale'de kurmuşlar. 1960 sonrası da kentsel dönüşüm çarpık bir şekilde değişti gecekondular kaçak yapılar şehri oldu.

 

*Çevre Şehircilik Bakanlığı yerel yönetimleri by pass edebilir mi? Baş aktör İzmir Büyükşehir Belediyesi değil mi?

Kentsel dönüşüm konusunda iki yetkili kurum var. 5393 sayılı yasaya göre Büyükşehir 6306 ya göre Bakanlık. Bu yetki bir yerde toplanmalı. Belediyenin sorumluluğu belli olmalı. Merkezi yönetimler sıkıştığında her seçim öncesi gecekondu lafını çıkartırsa, kaçak yapıyı affederse Belediye ne yapsın diyebiliriz. Bizde planlama anlayışı yok Belediyelerde. Her belediye başkanı değiştiğinde planlama ve konut politikası değişiyorsa burada bir kargaşa var demektir.

 

* EGE KOOP İzmir'de kentsel dönüşümün neresinde?

Biz kentsel dönüşümü 30 yıldır yapıyoruz. Altyapı, otopark, kanal, park sorunu yok. Kentsel dönüşüm ada bazında, mahalle, parsel bazında gerçekleştirilmez ise kanayan bir yara olmaya devam edecek.

 

*İzmir'in kalbine tramvay adında bir proje saplandı. İzmir Büyük Şehir Belediyesi'nin tramvay projesi doğru mu?

Yerel yönetimler maalesef bu tip projeleri gerçekleştirirken vatandaşı doğrudan ilgilendiren konularla ilgili hazırlanan projelerini referanduma götürseler bu sorunu yaşamazlar. Bu Avrupa'nın her yerinde böyledir. Ben yaptım oldu mantığıyla olmaz. Projenin detaylarının anlatılması lazım. Bana sorarsanız tramvay projesi çok doğru değil. Artık Avrupa bunu havadan denizden veya yer altından çözüyor. 100 kilometre tramvay yapacağınıza, 20 kilometre metro yapın daha faydalı olur bu kente .

 

*İzmir'in muhtelif yerlerinde çok katlı binalar olacak. Mevcutta bu projeler yürüyor ama revize yapalım diyen olmuyor. Nasıl olacak?

Bayraklı'ya bildiğim kadarıyla 100'un üzerinde gökdelen yapılacak. Neden yapılıyor, niye orası? Bu kentin geleceği düşünülüyor mu? O bölge nasıl gelişecek? Diyelim ki Bayraklı'da bir ofisim var. Misafirim gelmiş Avrupa'dan. Camdan bakacağım her tarafı gece kondu, pislik. Sizin buna göre planlama yapmanız gerekiyor. O binaların altına keşke fazla sayıda otopark yapılsaydı. Altyapısı hazırlansaydı belki o zaman derdik ki burası orayı kaldırır. Bayraklı'dan geçerken üzülüyorum. Bu kenti seven biri olarak.

 

*EGE KOOP İzmir için proje üretmeye devam ediyor mu?

Biz İzmir için her zaman proje üretmeye devam edeceğiz ediyoruz. 2014 yılında benim aday adayı olarak açıkladığım projeler şu anda İzmir'in en çok üzerinde durması gereken projelerdir. Ulaşım projesini açıklarken yer üstünden havadan bir ulaşımı önerdik. Teleferik gibi daha az maliyetli güneş enerjisiyle çalışan Avrupa'nın kaynak verebileceği bir projeydi. İzmir'in bir sağlık serbest bölgesi olmasını önermiştik. İzmir kendine bir kimlik bulmalı. Türkiye'ye gelen turistin bıraktığı para belli. Sağlıkla ilgili ise belki 10 katı. Halen daha iddialıyız.

Termal var, yılın 10 ayı güneş var, her tarafı deniz. İzmir'e turist gelmiyor eğer 800 900 bin turist geliyorsa hiç kendimizi kandırmayalım. Belki de günü birlik geliyorlar. Marmaris'e Efes'e gitmek için buradan geçiyorlar belki de.

 

*Piyasada birçok konut projesi var. Devasa projeler, reklamlar, televizyonlarda ama ortada hiçbir şey yok. Bunun önümüzdeki günlerde hiç mi riski yok?

İzmir'in dışında yeni yaşam alanları üretilmediği için İzmir'de ciddi bir arsa sıkıntısı var. Yüzde 50 kat karşılığı ile o projenin rantını düşünemiyorum. Yüzde 50 kat karşılığı maliyetin bir misli artması demek bu oranlara düzenleme getirilmesi gerekiyor. Kat karşılığı yapabildiği kadar yapıyor.  En fazla 200 bin TL'ye mal olması gereken konutu 500'e satıyorsanız vatandaşı göz göre göre aldatmış oluyorsunuz. korkarım kat karşılığı zedeciler de ortaya çıkacak.

 

*Vatandaşın bankalar dışında konut edinme imkanı yok mu?

Banka olmak zorunda. Kısa sürede bitirmek için o paranın hazır olması gerekiyor.

 

*500-600 bin TL gidip konut alın mı derseniz yoksa gelin 3'te bir fiyatına şu bölgelerden alın diyeceğiniz projeler de var mı?

Şu anda lüks sitede oturma merakı var. Havuzlu olsun, güvenlik olsun. Asıl önemli olan benim için, konutum yoksa evimin olmadığı bir dönemde 500-600 bin TL borçla ev alırsam çoluğuma çocuğuma yazık ederim. Katile bir yaşam istiyorsak. Ulaşım zor değil. Yarım saat fark eder. Aynı konut aynı metrekare aynı standart 200-250 bin TL. Diğer bölgeler daha çok gelişecek ama buradaki konut zaten pahalı aynı kalır.

 

*Hüseyin Aslan yerel seçimlere göz kırpıyor mu gelecek seçimler için?

Ben hep şunu söylüyorum, benim bu kente borcum var. Gerçekten bu kentte çok şey yaşadım Uşak'ta doğdum gençlik yıllarım orada geçti ama yaklaşık 40-45 yıldır da bu kentte yaşıyorum. Dolayısıyla bu kente karşı bir sorumluluğum olduğu için insanları sevdiğim, sadece hizmet için aday adaylığımı açıkladım. Her siyasi görüşten bunu gördüm her yaştan insandan. Demek ki bizim yaptıklarımız doğruymuş. 2019 seçimleriyle ilgili bugünden herhangi bir yorumda bulunmak istemiyorum. Ama şartlar ne getirir ne götürür, görevden kaçma gibi bir düşünce yok fırsat verilirse bilgi birikim deneyimlerimizi kente olan sevgimizi heyecanımızı bu kentle paylaşmak isteriz. Şimdi de İzmir'e hizmet ediyorum kendi çapımda. Menemen'de bir projemiz bitiyor. 17 Ağustos'ta Çiğli'deki 13. projemizin temel atma töreni var. Zemin katın bile deniz gördüğü bir proje. 150 konutluk. Belki de İzmir'de kimsenin yaşayamayacağı bir duygudur. Gurur duydum. Temelin atmadığımız halde yüzde 70'i satıldı. Bu da bize sorumluluk yükledi. Vatandaş sana güveniyorum dedi. Sanıyorum Eylül ayı sonuna kadar da Turgutlu projemizi hayata geçireceğiz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
GENÇ KIZLARDA PKOS TEHLİKESİ
GENÇ KIZLARDA PKOS TEHLİKESİ
A Milli Takım, UEFA Uluslar Ligi'nde A Ligi için Karadağ karşısında
A Milli Takım, UEFA Uluslar Ligi'nde A Ligi için Karadağ...