İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
"Devletimiz milleti ile beraber PKK/KCK terör örgütü ve onun uzantılarına karşı mücadelesini kesintisiz bir şekilde kararlılıkla yürütmektedir. Son dönemde bu mücadelenin en temel unsurlarından biri de PKK terör örgütünün kontrol ve yönlendirmesinde olan, hukuk sistemini hiçe sayan, terörü ve terör örgütlerini açıktan destekleyen ve belediyeleri borç batağına sürükleyen 94 belediye başkanının haklarında açılan soruşturmalar sonucunda görevden uzaklaştırılması, bunların yerine terör örgütüne değil millete hizmet edecek mülki idare amirlerinin(vali/kaymakam/vali yardımcısı) belediye başkan vekili olarak görevlendirilmesidir. Kamuoyunda kayyum görevlendirmesi olarak bilinen bu mücadele yöntemi ile terör örgütüne belediyeler üzerinden aktarılan para ve insan kaynakları engellenmiş; asker ve kolluk görevlilerimizin insanüstü mücadeleleriyle birlikte PKK/KCK terör örgütü etkinliğini, eylemselliğini kaybetmiş; terör örgütüne katılım oranı son 30 yılın en düşük seviyesine inmiş ve ülke sathındaki terörist sayısı 700’lü rakamlara gerilemiştir.
Ortaya çıkan bu durum terör nedeniyle yürütülen soruşturmalar kapsamında terör örgütünü destekleyen DBP’li belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmalarının ne denli haklı olduğunu gösterir niteliktedir.
Ayrıca yapılan bu görevlendirmeler sonucunda bölge halkımızın yıllardır hasret kaldığı hizmetler de belediyeler tarafından hızla yerine getirilmeye başlanmıştır. Suyu akmayan il, ilçe ve beldelerimiz suya kavuşmuş, çöp dağları ortadan kaldırılmış, yüksek kaliteli asfalt ve parke yollar, çocuk parkları, taziye evleri, aydınlatma, peyzaj, gençlik ve aile merkezleri, kadın kültür merkezleri, semt spor sahası, otopark ve otogarlar, konferans salonları, Z kütüphane, yurtlar vb birçok hizmet bölge halkımızın kullanımına sunulmuştur. “ vBu süreç sonucunda bölgede hızla normalleşme yaşanmış, örneğin Tunceli ilimiz su sporları merkezine, Mardin ve Diyarbakır ilimiz turizm, Van ilimiz yabancı turist destinasyonu merkezi haline gelmeye başlamıştır. Sağlanan huzur ve güven ortamıyla birlikte il/ilçe/beldelerimizde ekonomik yatırımlar artmış, böylelikle bölge halkımız için ciddi istihdam olanakları ortaya çıkmıştır.
Yapılan bu çalışmalar bölge halkımız nezdinde karşılık bularak memnuniyet yaratmış, bu başarı ve memnuniyet PKK/KCK terör örgütü ve yandaşlarına rahatsızlık vermiştir.
Terör örgütünün bu süreci engellemek için uygulamaya çalıştığı stratejiler, bölge halkımızın sağduyusu ve desteği ile başarılı olamamıştır.
Yürüttüğü stratejilerde başarısız olan, belediyelerin sağladığı iş ve maddi imkanlar ile sempatizan ve tabanını kaybeden terör örgütü, bu imkanlara tekrar ulaşabilmek için kayyumların bölge halkımız üzerindeki olumlu etkisini azaltmak ve 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerini etkilemek amacıyla son bir aylık süreçte yeni bir planı uygulamaya başlamıştır.
Bu kapsamda terör örgütü elebaşları, örgüte müzahir kişi ve siyasi parti temsilcileri her fırsatta örgüt yanlısı internet siteleri aracılığıyla kayyum atanan belediyelerde yolsuzluk yapıldığı algısı yaymak amacıyla, gerçekleri farklılaştırarak, yasal usulleri yasa dışıymış gibi göstererek açıklamalar yapmaktadır. Bu açıklamaların 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimleri ile doğrudan ilgisi bulunmakta ve yerel seçim yaklaştıkça bu yalan haberlerin sayısının artacağı anlaşılmaktadır.Bazı internet sitelerinde yer alan Van, Siirt, Tunceli, Şırnak, Hakkari, Mardin, Ağrı ve Diyarbakır Belediyelerinde yolsuzluk imasındaki gerçek dışı haberlerin, terör örgütünün yukarıda anlatılan stratejisi kapsamında yer aldığı, bu haberde iddia edilen hususların 2017 yılı Sayıştay raporunun çarpıtılması ve borç rakamlarının gerçeğe aykırı olarak kullanılmak suretiyle ifade edildiği görülmektedir.
Şöyle ki anılan Sayıştay Raporu rehberlik etmek, eksik ve hatalı yapılan işlemlerin tekrarını önlemek amacıyla düzenlenmektedir. Sayıştay raporu incelendiğinde; birçok belediyede sıkça rastlanan özellikle muhasebe yöntemlerinden kaynaklanan şekli eksikliklerin ve işlemlerdeki gecikmelerin tespit edilerek raporlaştırıldığı görülmektedir. Ayrıca anılan raporda bir yolsuzluktan, sahtecilikten bahsedilmemektedir. Ancak Türkiye’deki hemen hemen her belediyede kolaylıkla karşılaşılabilecek nitelikteki bu eksiklik ve gecikmeler, terör örgütünün yeni stratejisi kapsamında yolsuzluk şeklinde sunulmaya çalışılmaktadır.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi 1 Kasım 2016 tarihinden itibaren hiç borçlanma yapmamışken borç batağına sürüklendiği şeklinde gösterilmeye çalışılmakta, takas yapılan arazi deftere kayıt edilmedi diye yolsuzluk imasına yer verilmekte, tahsil edilmek için yasal yollara başvurulan alacaklar, kişilere menfaat sağlanıyor diye sunulmaya çalışılmaktadır.
Terör nedeniyle görevlendirilen belediye başkan vekillerimiz, göreve başladıkları andan itibaren bölge halkımızın yıllardır özlemini çektiği hizmetleri sunmak ve terör örgütünü destekleyen DBP’li belediye başkanlarının yarattığı tahribatı ortadan kaldırmak için büyük bir özveri içinde çalışmaktadırlar.
DBP’li belediye başkanlarının terör örgütüne para aktarmaları nedeniyle bölge esnafına yıllarca ödemedikleri 691 milyon Türk lirası borç, belediye başkan vekillerinin göreve başlaması akabinde bölge esnafını mağdur etmemek için ivedilikle ödenmiştir.
Görevlendirmeler yapıldıktan sonra toplam 94 belediyemizde kayyumlar eliyle yapılan hizmet ve yatırımların toplam tutarı 7.513.123.044,00 TL’ye ulaşmış, 9.666 km asfalt yol, 18.000 km stabilize yol, 5191 km içme suyu hattı, 2644 adet park (aile çay bahçesi/park/çocuk parkı), 4000 km kanalizasyon şebekesi, 161 kadın kültür merkezi, 70 gençlik merkezi, 1649 taziye evi başta olmak üzere bir çok hizmet kayyumlarımız eliyle vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur.
Terör nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanlarında olduğu gibi Milletimizin imkanlarını kendine ve/veya başkasına imkan sağlamak amacıyla kötüye kullanan, hiç kimseye müsaade edilmesi mümkün değildir. Devletimizin, Bakanlığımızın birçok denetim mekanizmaları vardır, bu mekanizmalar tarafından kayyum dahi olsa bir tespit yapılırsa bakanlığımızca gereği gecikmeksizin yapılmaktadır.
Devletimizin yürüttüğü mücadele karşısında iyice köşeye sıkışan PKK/KCK terör örgütünün en son çare olarak yürüttüğü bu asılsız, 31 Mart mahalli idareler seçimlerini manupule etmeye yönelik kayyumları yıpratma stratejisi karşısında, kamuoyumuzun duyarlı ve farkında olmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."
YORUMLAR