Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davacı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız ve davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Çağlar Çağlayan katıldı. Mahkeme Hakimi Memun Kılıç, davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatının celse arasında reddihakim talebinde bulunduğunu tutanağa geçirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, davalı tarafın reddihakim talebinin reddini isterken, davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Çağlayan bu taleplerinin devam ettiğini söyledi.
Hakim Kılıç, davalı tarafın bu talebini reddetti.
Son sözü sorulan davalı avukatı Çağlayan, "Bundan sonraki davalarda, davacı taraf Cumhurbaşkanı olduğu zaman, dava dilekçesi ile beraber davanın kabulüne karar verilsin. Zira ne kadar duruşma yapılsa ve yargılama yapılsa da davalı tarafın delilleri toplanmadığı gibi talepleri de kanuna ve hukuka aykırı olarak önceden belirlenmiş gerekçelerle geri çevrilmektedir. Dosyada karar kurulma aşamasında bulunmamız ile bulunmamamız arasında bir fark olmadığından biz duruşmayı bu noktada terk ediyoruz." dedi.
Bunun üzerine Hakim Kılıç, "Siz de mi cübbe çıkartacaksınız. Yapmayın. Mesleğimiz çok kutsal." dedi.
"Her duruşma siyaset meydanına çevriliyor burası"
Söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız, "Her duruşma siyaset meydanına çevriliyor burası. Baskı altına alıyorsunuz mahkemeyi. Sayın mahkemeniz maddi gerçekleri araştırmakla yükümlüdür. Usul konusunda takdir mahkemenindir. Karşı tarafın mahkemeyi karalama ve baskı altına alıp farklı yönlere çekmesi tarafımızca kabul edilebilir bir durum değildir. Davalı taraf, elinde salladığı belgeleri sadece mahkemeye gelip sunamamıştır. Yurt dışına para transferi olduğuna dair bir belgenin varlığı ve para transferi ispatlanamamıştır. Davayı kaybedeceklerini anladıkları için bu yönde de emsal kararlar olmasına rağmen usulsüz beyanlarını kabul etmiyoruz." şeklinde konuştu.
Tekrar söz alan Kılıçdaroğlu'nun avukatı Çağlayan, "Mahkemeyi baskı altına almak bir yana tek talebimiz delillerimizin toplanmasıdır. Bu toplanmamıştır. Belgeleri mahkemeye getirip sunma imkanımız bulunmamaktadır. Zira bu belgeler savcılıktadır. Savcılık da bu belgelerin gerçek olduğunu kabul etmiştir." iddiasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının söz konusu iddialara ilişkin tüm delilleri topladığını belirterek, "Cumhuriyet savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir ve bu kararın hiçbir yerinde 'Man Adası belgeleri gerçektir.' ibaresi yoktur. Durum karşı tarafın uydurmasıdır." dedi. Bu sırada davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Çağlayan, duruşma salonunu terk etti. Kılıçdaroğlu, 3 davanın tazminat bedelini icra dairesine yatırmıştı Davayı karara bağlayan mahkeme, 130 bin lira manevi tazminatın 13 Şubat tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Kılıçdaroğlu'ndan alınarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ödenmesine karar verdi.Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının Man Adası'na para transferi yaptıkları iddiaları nedeniyle İstanbul'da açılan 3 ayrı tazminat davasında ödemeye mahkum edildiği toplam manevi tazminat bedeline karşılık 909 bin 353 lirayı, İstanbul 3. İcra Dairesi'ne yatırmıştı.
Dava dilekçesinden
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin 21 Kasım 2017'deki grup toplantısında birtakım belgeler açıklayacağını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarının yurt dışına milyonlarca dolar para transferi yapıldığını iddia ettiği belirtilmişti.
Dilekçede, davalı Kılıçdaroğlu'nun 28 Kasım 2017'de de "yurt dışına milyonlarca dolar para aktarıldığını ispat ediyorum" şeklinde elinde salladığı ancak göstermediği, basına da dağıtmadığı, ne olduğu belli olmayan kağıtlar ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarına iftira yolu ile hakarette bulunduğu kaydedilmişti.
Davalı Kılıçdaroğlu'nun 13 Şubat 2018 tarihindeki partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ise ısrarlı bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan, küçük düşürücü, aşağılayıcı ve gerçek dışı ithamlar isnat ederek, iftiralarına ve ağır hakaretlerine devam ettiği bilgisi verilen dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun söz konusu konuşmalarına yer verilmişti.Dilekçede, davalı Kılıçdaroğlu'nun sarf ettiği sözlerin davacı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği vurgulanarak, 500 bin lira manevi tazminata hükmedilmesi talep edilmişti.
YORUMLAR