Kurtulmuş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu Engelsiz Yaşam Fuarı ve Farkındalık Zirvesi'nde (EYAF EXPO 2023) yaptığı konuşmada, merkezi hükümetin kuruluşlarının, yerel yönetimlerin temsilcilerinin ve ilgili şirketlerin bulunduğu fuarın bir farkındalığı yeniden hatırlattığını söyledi.
Numan Kurtulmuş, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün, engelli vatandaşların ve engelliliğin hayatın en görünür yerinde olması gereken özel bir alan olduğunu, bu anlamda pozitif ayrımcılıkların uygulanacağı ama esası itibarıyla engelli vatandaşlara herkes gibi hayatın nimetlerinden istifade etme imkanlarını sağlamanın esas olduğu bir anlayışı hatırlatması bakımından bugünü önemsediklerini belirtti.
Anadolu medeniyetinin, şifahaneler üzerinden müzik tedavisiyle, su sesi tedavisiyle, deniz banyolarıyla, hamamlarla, tabiatın sağladığı birtakım imkanlarla engelli insanları tedavi etmeyi hayatın merkezine aldığını dile getiren Kurtulmuş, "Bu çerçevede, hiçbir zaman engelli insanlara sahip olmaktan aile bireyi olarak utanmamış, hatta bunu örtmek ve bir şekilde saklamak ihtiyacını duymamış olan bir medeniyetin mensuplarıyız. Çünkü her birimiz, iki dakika sonrasında ne olacağını bilemiyoruz. Her birimiz esas itibarıyla fiziksel ya da zihinsel engelli olmaya aday insanlarız." ifadesini kullandı.
İnsanoğlunun önünde "engel" diye bir şeyin bulunmadığına işaret eden Kurtulmuş, "Mühim olan, o engelleri aşabilecek imkanları, o engelleri bir şekilde hayatın parçası haline getirecek tedavi ve rehabilitasyon imkanlarını önümüze koyabilmektir. Bu vesileyle bu organizasyonun bize bunları hatırlattığını da ifade etmek isterim." diye konuştu.
"Ailesinde engelli olmanın ne manaya geldiğini en iyi bilenlerden birisiyim"
Bütün engelli vatandaşları hayatın parçası olarak kabul ettiklerinin altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ben de bir yeğeni engelli olan birisi olarak, ailesinde engelli olmanın ne manaya geldiğini en iyi bilenlerden birisiyim. Anne, babalar başta olmak üzere engelli evlatlarıyla uğraşanların büyük bir insanlık hizmeti yaptığının da farkındayım. Büyük fedakarlıklarla insanlar, çocuklarına ve yakınlarına sahip çıkıyor. Bu arada bizlerin de engelli kardeşlerimizin, toplum içerisindeki gücünü artırmak için her vesileyle bu sınava dahil olmamız, destek olmamız, yardımcı olmamız şarttır. Yine bunun için ecdadımız tarih boyunca sadece bu meseleyi bir şekilde ailelerin ve yakınların sorumluluğu olmaktan çıkartmış, ailede bakımı mümkün olmayan ya da zor olanlar için vakıflar üzerinden hem engellilerin bakılması hem de bugün yaşlı bakımının gerçekleştirilmesi için vakıf müesseselerini kurmuştur. Örneğin bizim medeniyetimizin en önemli kurumlarından birisi olan Darülaceze de bu anlamda yaşlı bakım anlayışımızın önemli göstergelerinden birisidir."
Engelli vatandaşların, hayatın bir parçası olmasının ve önlerindeki engellerin tek tek ve süratle azaltılmasının, sosyal devletin en önemli sorumluluklarından birisi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Eğitim ve istihdam alanında engelli evlatlarımızın, kardeşlerimizin bütün meselelerinin çözülebilmesi için devlet olarak kurumlarımızı seferber ediyor, gayret gösteriyoruz." açıklamasında bulundu.
"Esas engel, aklı olduğu halde şuursuz olmaktır"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, engelli vatandaşların önü açıldığı zaman nice büyük başarıları ortaya koyabildiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Aslolan engelin vicdanlarda ve insanların kendi beceriksizliklerinde ya da katı kalpliliklerinde olduğunu bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Engel, insanın zihninde değildir. Ama diyor ya, 'Aklı vardır, şuur vardır ama akıl etmez, şuurlu bir şekilde yaklaşmaz'. Esas engel, aklı olduğu halde şuursuz olmaktır. Esas engel, eli olduğu halde zalime mani olmamak, mazlumun elinden tutmamaktır. Esas engel, dili olduğu halde dili hayra kullanmamak, dili şerrin emrine vermek, zalimin sözcüsü olmaktır. Esas engel, ayakları olduğu halde ayaklarını insanlığın hayrına değil, şerrin emir erliğine tahsis etmektir. Dolayısıyla diyoruz ki Allah, her birimize hem gönül gözü uyanıklığıyla hem zihin berraklığıyla hem elimizdeki, dilimizdeki hayra müsait olan bu insani özelliklerimizi en iyi şekilde kullanmayı nasip etsin. Allah, her birimizi gözü olup görmeyenlerden, kulağı olup duymayanlardan, aklı olup şuurla yaklaşmayanlardan bizleri eylemesin. Bu anlamda bütün engelli kardeşlerimizin, hayatlarındaki engelleri en güzel şekilde aşmasını temenni ediyorum."
YORUMLAR