CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TBMM'de, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminde bakanlara ilişkin gensoru önergesi verilemediğini, bakanların Meclise değil, kendilerini atayan kişiye karşı sorumlu olduklarını ve istifalarının da ancak cumhurbaşkanı tarafından kabul edilebileceğini belirten Özel, bu sistem nedeniyle Gara'daki operasyonun gündem olduğu bir günde bakanların parlamentoda gündem dışı konuştuklarını savundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Genel Kurul öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bilgi verdiğini anımsatan Özel, bakanların açıklamalarının ne milletvekilleri ne de kamuoyunu tatmin ettiğini söyledi.
Özel, Soylu ve Akar'ın TBMM'deki konuşmalarını eleştirirken, "İki bakanın bu telaşı, bu tedirginliği, 12 evladımızın hayatını kaybetmesini, 'Biz bombaladık da ölmediler, PKK öldürdü.'ye indirgemek kadar meselenin özünden uzak bir yaklaşım olamaz. Bir psikolojik operasyon yürütmeye çalışıyorlar ama buna niye ihtiyaç duyduklarını anlamış değiliz." sözlerini sarf etti.
CHP'li yönetici ve milletvekillerinin PKK tarafından Gara'da şehit edilen 12 Türk vatandaşı kaçırıldıktan sonra Meclise gelen aileleriyle görüştüklerini ve taleplerinin aktarılmasına aracılık ettiğini anlatan Özel, "Gara'daki operasyon haberi gelene kadar hepimiz biliyoruz ki, Allah şahit ki bu konuda duyarsız, isteksiz, gayretsiz davranan AK Parti hükümetleri ve bakanlarıyla karşı karşıyaydık. Süleyman Soylu'nun gerçek dışı ifadeleri gerçekmiş gibi anlatmaktaki kürsü mahareti, o konuda herkesin gözünün içine baka baka yalanı doğru gibi anlatmasının şaşkınlığı içindeyiz." diye konuştu.
Bakan Soylu'nun dün TBMM'deki konuşmasında, "canı çıkasıca dernek" dediği İnsan Hakları Derneğinin (İHD) bu konuyla ilgilendiğini anlatan Özel, bundan sonraki süreçte PKK tarafından alıkonulan vatandaşların kurtarılması için bu derneklerle belli standartta bir ilişki kurulması ve birlikte çalışılması gerektiğini savunarak, "Bu dernekleri sevmeyebilirsiniz ama bu dernekleri şeytanlaştıramazsınız." görüşünü dile getirdi.
İktidarın, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan'ı, 2013 yılında "Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölge Sorumlusu" yaptığını hatırlatan Özel, "Nasıl oluyor da 7 yıl önce makul, makbul gördüğünüzü, şimdi düşman, şeytan görüp gösterebiliyorsunuz? Burada bir tutarlılık sorunu vardır." dedi.
"Gülüyor, neşeyle konuşuyor"
CHP'li Özgür Özel, Bakan Soylu'ya dün bizzat verdiği dosyayı basın mensuplarına göstererek, eski CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur'un İHD ile yürüttüğü çalışma sonucunda, 13 Mart 2013'te PKK tarafından kaçırılan ve 1-1,5 yıl boyunca alıkonulan kamu personelinin, Kuzey Irak'ta teslim alındığını ve ailelerine kavuştuklarını anlattı.
"CHP'lilerin bunu, İHD'yi şeytanlaştırmadığı ve o günkü bakanlarla temas kurup bir yol bulunduğu için başardığını" savunan Özel, Gara'da PKK tarafından şehit edilen Türk vatandaşlarının isimlerini sıralayarak, "İsimlerini, biraz önceki isimleri söylerken ki heyecanla, coşkuyla, mutlulukla söyleyemezsiniz. Çünkü bu isimlerin hepsini, başarısız ve beceriksiz bir operasyon sonunda kaybettik." ifadesine yer verdi.
Özel, rehine kurtarma konusunda dünyanın en başarılı ülkeleri arasında gösterilen Türkiye'nin, Gara'daki operasyonda rehine kurtarma konusunda başarılı bir ekibi görevlendirmediğini öne sürdü. Özel, "Esenboğa'ya bir uçak indirilse ve içinde rehineler olsa, oraya mağaraya girildiği gibi mi girilecek? İçerdekiler bizim evlatlarımız, canlarımız, bu soruların sorulması da hakkımız. Bu soruların sorulması, hiç kimseyi terör destekçisi falan yapmaz. Ama bu sorular sorulmasın diye algı operasyonu, saldırılar yapanları da görüyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Gara'dan şehit haberinin alınmasından sonra katıldığı AK Parti kongresindeki görüntülerini basın mensuplarına gösteren Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Birisi fotomontaj yapsa cumhurbaşkanına hakaretten içeri alırlar. Gerçek ekran görüntüsü, canlı yayında hepimiz izledik. Gülüyor, neşeyle konuşuyor, neşeyle anlatıyor. Gerektiği yerde ne kadar üzgün olduklarını anlatıyorlar. Bay Kemal iyi dinle diyor, 'Bu infazdan hepiniz sorumlusunuz.' Bu infazdan kendisi ve bakanları dışında hepimiz sorumluyuz. Bu infazdan bir sorumlu varsa, bir kişi üstlenecekse, 'Her şeyi ben yaptım.' diyen, o bakanları atayan; bir başarı, temel atma, köprü olduğunda 'Ben.' diyen birisi varsa, bu operasyonun siyasi sorumluluğunu 'Ben.' diye alacak."
"CHP suçlanıyor"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu terör örgütünün adını anmadığı gerekçesiyle eleştirdiğini aktaran Özel, Genelkurmay Başkanlığının "PKK" yerine "bölücü terör örgütü" ifadesini kullandığını, ancak bu konuda CHP'nin suçlandığını söyledi.
Gara'daki üzücü olayı, PKK'nın adını kullanmadan kınayan AK Parti'li siyasetçilerin ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un sosyal medya paylaşımlarını gösteren Özel, bu durumu sosyal medya hesabından paylaşmasının ardından bu isimlerin mesajlarını değiştirdiklerini savundu.
"Sayın Fahrettin Altun suç üstü yakalanınca, sabaha kadar trol ordularıyla operasyon yönetti, devletin iletişim başkanı heybeden üç tane video çıkardı." diyen Özel, basın mensuplarına tabletten AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın, başbakan olduğu 15 Ağustos 2017'de yaptığı konuşma ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının videosunu izletti.
İki konuşmadaki ifadelerin aynı olduğunu söyleyen Özel, "Sabaha kadar trol ordularını yönetmekle meşgul Fahrettin Altun, ikinci bir konuşma yazmaya, yazdırmaya emek vermemiş. 3 farklı maaşı almayı biliyor, iki farklı konuşma yapmaktan aciz." ifadelerini kullandı.
"Halk TV sana söylüyorum, Erdoğan'ım sen anla"
CHP Grup Başkanvekili Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısındaki konuşmasında "esir" kelimesi nedeniyle Halk TV'yi eleştirdiğini anımsattı. Özel, "Halk TV sana söylüyorum, Erdoğan'ım sen anla. Bir gün önce Erdoğan konuşmasında 5 yerde 'esir.' diyor mu? Devlet Bahçeli, bu dönemin başında 'Millet denge ve denetleme için görevlendirdi, muhalefet partisiyiz.' diyordu. Muhalefet partisiyken dön o zaman 'Esir lafını doğru bulmuyorum Sayın Erdoğan.' de, bunu Halk TV üzerinden yapma." diye konuştu.
Özgür Özel, partisinin yarın Genel Kurulda salgın, mutasyona uğrayan virüs, aşı ve aşılama takvimi sorunlarına ilişkin genel görüşme talebi sunacaklarını bildirerek, "Yarın Sağlık Bakanı'nı Meclise çağırıyoruz. Genel görüşme açılmasını talep edeceğiz, bu genel görüşmede Sağlık Bakanı'nın olmasını önemsiyoruz." dedi.
İllere göre salgın vakalarının bulunduğu haritayı basın mensuplarına gösteren ve Trabzon, Rize ve Giresun'daki vaka sayılarının çok olduğunu anlatan Özel, "Salgında on binde 228 vakayla en üstlerde olan Trabzon'da, 12 Şubat günü Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Gençlik Kolları Kongresi'ne bağlanıyor ve 'Salgına rağmen bu salonu tıklım tıklım dolduran gençlerimize selam olsun.' diyor. Salgın olduğu için tıklım tıklım olmamak lazım. Gençlerinin hayatı tehlikede. En çok tedbir alınması gereken Trabzon'da en yanlış işi yapıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Rize'de temaslarda bulunduğunu anımsatan Özel, Rize'nin, en çok vaka bulunan iller arasında yer aldığını söyledi.
Salgın tedbirleri nedeniyle esnafın zor durumda olduğunu anlatan Özel, "Recep Tayyip Erdoğan nerelerde dolaşıyorsa, önden bakarsan gitmemesi lazım, arkadan bakarsan halk sağlığı konusunda en yanlış işi yapıyor. Buna Bilim Kurulu, Sağlık Bakanının artık bir şey söylemesi lazım." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Üniversitelerde Türk yazarların eserleri okumadan diploma alınabildiği" yönünde eleştiride bulunduğunu da aktaran Özel, AK Parti'nin 19 yıldır iktidarda olduğunu söyledi. Bu durumdan şikayet edemeyecek tek kişinin Erdoğan olduğunu savunan Özel, "İktidara dün geldi Erdoğan, önceki Başbakan da Kılıçdaroğlu'ydu çünkü. İktidara dün geldi, ülkeyi İsmet Paşa yönetiyordu oradan aldı." diye konuştu.
"Şehidin partisi, siyaseti olmaz"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özel, bir soru üzerine, Gara'da PKK tarafından şehit edilen Uzman Çavuş Mevlüt Kahveci'nin annesi Ayşe Güler'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinin AK Parti kongresinde hoparlörden dinletildiğinden haberdar olmadığını söylediğini aktardı.
Söz konusu konuşmanın, şehit annesinin izni alınmadan dinletilmesinin suç olduğunu da savunan Özel, "Bir şehit annesinin bir siyasi partinin il kongresinde konuşturulması nasıl bir densizlik, lüzumsuzluk, pervasızlıktır. Şehidin partisi, siyaseti olmaz. Şehit anneleri siyasete böyle alet edilemez." diye konuştu.
Başka bir gazetecinin, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan aracılığıyla PKK tarafından kaçırılan Türk vatandaşları için görüşme yapıldığı iddiasına ilişkin sorusunu yanıtlayan Özel, "Sonuç alındı veya alınmadı, onu bugün siyasi istismar yaparsanız, yarın benzer durumda benzer çabaları gösterdiğinizde muhataplarınız sizden korkar, 'istismar edeceksiniz.' der. Siyaset bu kadar ucuzlatılmamalıdır ve bazı konulardaki mahremiyet, siyasete alet edilmek için aleniyete dökülmemelidir." değerlendirmesinde bulundu.
İçişleri Bakanı Soylu'nun, "Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır" sözlerinin ardından AK Parti'li Çalık'ın, PKK tarafından alıkonulan vatandaşlar için aracı olduğunu söylediğini belirten Özel, "Hepimizin gözü, kulağı, beyni var. Beynimizle alay eden bir atanmış Süleyman Soylu var." ifadesine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 10 Şubat'ta bir müjde vereceğini açıkladığını da anımsatan Özel, bunun, o gün başlayan Gara'daki operasyonun gizliliğini ihlal ettiğini ileri sürdü.
YORUMLAR