Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği ve Güvenlik Konseyi'ne yazdığı ve resmi haber ajansı SANA'da yayınlanan mektupta, SDG "kriminal ve baskıcı uygulamalar" ile suçlandı.
Mektupta, ABD önderliğindeki koalisyonun yanı sıra SDG'nin de Haseke, Rakka, Deyr ez Zor ve Halep'te yaşayan insanlara karşı mezalimde bulunduğu kaydedildi.
Mektupta, Suriye hükümetinin, "dost ve müttefik ülkelerin yardımıyla Suriye topraklarının her bir karışını geri alma, buraları terörden kurtarma ve teröristlerin ve destekçilerinin yıktığını yeniden inşa etme kararlılığı" yinelenerek, "SDG olarak bilinen bölücü terörist milislerin kontrolü altındaki topraklar" için de aynı şeyin geçerli olduğu ifade ediliyor.
Suriye'de bölücülük suçlamaları daha önce de devlet medyasında yer almış olsa da hükümet ilk kez açıktan ve resmi ağızlardan SDG'yi "terörist milisler" olarak tanımlıyor. Hükümet bugüne dek bu tanımı, ülkedeki isyancı güçleri hedef almak için kullandı.
SDG'den Şam'a müzakere çağrısı
Suriyeli Kürtler ve müttefikleri, iki hafta önce Şam'a siyasi çözüm için müzakerelere yeniden başlama çağrısı yapmıştı.
SDG komutanı Mazlum Abdi Kobani 24 Ağustos'ta yaptığı bir açıklamada, Kürtler ile Arap ve Süryani müttefiklerinin herhangi bir bölücü gündemleri olmadığını, Suriye hükümetinin "Kürtlerin haklarını tanımaya dayalı bir siyasi çözüm sağlama" vaktinin geldiğini söylemişti.
Suriye'de Irak-Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) yenilgiye uğratılmasının ardından Kürtler ve müttefikleri, SDG'nin ve özerklik ilan eden yönetimlerin tanınması konusunda defalarca Şam'a müzakerelere başlama çağrısı yapmıştı.
SDG'nin siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi'nden bir delegasyon geçen yıl müzakereler için Şam'a gitmişti.
Ancak Suriye hükümeti, SDG'nin kontrolü altındaki toprakların ve doğal kaynakların Suriye Ordusu'na teslim edilmesi ve Kürtlerin denetimindeki 'Rojava' bölgesinin Suriye hükümetinin yetkisine devredilmesinde ısrar edince müzakereler sekteye uğramıştı.
YORUMLAR