CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Prof.Dr. Kamil Okyay Sındır, Kanal İzmir TV Politik Gündem programında Rıdvan Akgün'ün sorularını yanıtladı.
15 Temmuz hain darbe girişimi hakkında Akgün'ün Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasından sonra başlayan Adalet Yürüyüşü'ne ilaveten Genel Başkanınız Kılıçdaroğlu için FETÖ'yle aynı dili konuşuyor gibi iddialar gündeme geldi. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?
"Bu konuda öncelikle çok hassas olduğumu, olduğumuzu bilmenizi istiyorum. 15 Temmuz, hain FETÖ terör örgütünün tertiplediği ve hayata geçirmeye çalıştığı bir darbe girişimidir ve milletimiz bu darbe girişimine dur demiştir. Bunu engellemiştir. 250 şehidimiz 2 bin 200'e yakın yaralımız vardır. Yüreğimde o acıyı ben de yaşıyorum. "
Kontrollü darbe girişimi değil o zaman öyle değil mi?
Kontrollü darbe ifadesi hep şöyle çarpıtılıyor. 15 Temmuz diye bir şey sanki yokmuş da başka bir şey varmış. 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunulmuştur bunu yapanlarda FETÖ'dür. 15 Temmuz darbe girişimi önlenebilir miydi önlenemez miydi? Bizim kontrollü ifadesini dememizin arkasında yatan neden bu dur. Bastırılabilir miydi? Hain FETÖ terör örgütünün gerek TSK'da gerek devletin bütün istihbarat kademelerine kurum ve kuruluşlarına kadar yayılmış olan bu yapının önüne geçilebilir miydi? Esas buna bakmak lazım.
15 Temmuz, halkın 15 Temmuzudur. Halkın, milletin direnişiyle bütün siyasi partilerin ortak deklarasyonda bulunan gazi meclisimizin kurtuluş mücadelesinde Yunan toplarını duyduğunda bile cesaretle toplanan ve düşmana karşı Kuva-yi Milliye ruhunu bir kez daha teyit ettiği bir gündür.
Esas olarak bunun siyasi ayağı henüz ortaya konmamıştır. Darbe girişimde bulunanlar sadece orduda yapılanmış ast subaylar mı ya da devletin çeşitli kurumları içinde yapılanmış kişiler mi? Bunların içinde hiç siyaset adamı yok mu? FETÖ'nün on yıllarca devletin kurumlarında yapılanmasına kimler göz yumdu? Bunların ortaya konması gerekiyor.
YORUMLAR