Hacıince Entegre Et Tesisleri Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, Antalya ve Konya'daki kapalı sistem et tesislerinde, çiğ et üretimi, canlı besicilik ve damızlık hayvan üzerine faaliyette bulunduklarını söyledi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hayvancılık üzerine desteklerini olumlu bulduğunu belirten Hacıince, gençlerde hayvancılığa karşı bir isteksizlik olduğunu, hayvancılıkta babadan oğula geçme oranının çok düştüğünü anlattı. Mera hayvancılığının önem taşıdığını dile getiren Hacıince, "Özellikle meralarda halkın bir bilgisizliği var. Kendileri hayvancılık yapmadıkları halde başkalarının da o bölgelerde hayvancılık yapmasına izin vermiyorlar. Araziler boş duruyor." dedi.
Hacıince, Türkiye'de büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile kırmızı etin milli bir sorun olarak görülmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Meralarla ilgili acil bir genel müdürlük kurulup bu arazilerin hayvancılık işini yapanlara tahsis edilmesi gerekiyor. Eğer biz mera hayvancılığını hayata geçirmezsek etin ucuzlamasıyla ilgili cümle kurmamız çok doğru olmaz. Bir şeyin üretimi artmadan fiyatı düşer mi?" diye konuştu.
"Süt çiftliklerinde bir ara et geliri süt gelirinden daha iyiydi"
Şu anda sütün iyi para ettiğini dile getiren Hacıince, şöyle devam etti:
"Bakanlığın hayvancılığa yönelik çalışmaları dişi büyükbaş kesimini engelledi. Olması gereken yerde değiliz halen kesiliyor ama azaldı. Bunun sıfırlanması gerekir. Damızlık özelliği olmayan, doğuramayan, süt verimi düşük veya yaşlı olan hayvan kesilir ama bizde öyle değil. Süt çiftliklerinde bir ara et geliri süt gelirinden daha iyiydi. Bu çok tehlikeli bir oyundu. Şimdi süt fiyatları arttı, dengeler oturdu biraz daha. Kesimler gözle görülür oranda düştü. Sütçülükle uğraşanlar mutlu. Son dönemlerde süt para ediyor ve dengesini koruyor. Dişi hayvanların kesilmesi de büyük ölçüde azaldı."
"300 koyun desteği"ni de olumlu bulduklarını vurgulayan Hacıince, "Yalnız küçükbaş hayvan merayla olur. Hibe koyunu alanın merası var. Eğer bu çiftçiler yemle bu hayvanları besleriz derlerse bu proje biraz sancılı olur. Onun için bu çiftçilere bu koyunları verirken merayı da desteklemek veya vermek lazım." dedi.
Balıkesir Bigadiç Süt Üreticileri Birliği Başkanı Murat Değer de Ulusal Süt Konseyinin ocak ayında süt fiyatlarını artırdığını anımsatarak, "Üreticiler bir nebze rahatladı ve dişi sığır kesimleri azaldı. Ancak şubat ve mart aylarında yeme gelen art arda zamlardan dolayı üretici biraz zor durumda kaldı." ifadesini kullandı. En son geçen yılın eylül ayında litre başına 1 lira 30 kuruş olan çiğ süt referans fiyatının önce 1 lira 40 kuruşa 1 Şubat'tan geçerli olmak üzere de 1 lira 53 kuruşa çıkarıldığını aktaran Değer, şunları kaydetti:
"Ulusal Süt Konseyinin belirlediği 1,53 liralık fiyatla yem ve süt parametresi 1,4 seviyesindeydi. Yeme gelen zamlarla şu an 1,1'e kadar düştü. Bu da üreticimizin kazancını düşürdü. Şu an üreticinin eline sütün litresinden brüt 1 lira 44 kuruş net olarak da 1 lira 42 kuruş geçiyor. Ulusal Süt Konseyi 1 lira 53 kuruşluk fiyatı açıkladığında üretici çok sevindi ama yeme gelen zamla da üzüldü."
YORUMLAR