TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İmamoğlu, Atalay ve Akdeniz’i...

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, İmamoğlu, Atalay ve Akdeniz'i ziyaret etti

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, tutuklu buluınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Can Atalay ve gazeteci Ercüment Akdeniz’i cezaevinde ziyaret etti.

28 Mart 2025 - 19:07

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ve gazeteci Ercüment Akdeniz’i Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Ziyaretten sonra açıklama yapan Baş, şunları söyledi:

“Cezaevi avlusu sanki bir miting alanı gibi. Bayram öncesi olduğu için tüm tutukluların aileleri de bugünleri görüş için değerlendirmeye çalışıyorlar. Ülkenin aslında içinde bulunduğu durumu, sadece Silivri Cezaevi’nde gördüğümüzde bile anlayabiliyoruz. Türkiye, adaletin katledildiği bir ülke haline gelmiş durumda. Türkiye, adaletin paramparça edildiği bir ülke haline gelmiş durumda. Tüm bunlar, bir grup azgın azınlık, iktidarlığını sürdürebilirsin diye, o sarayda zevküsefa içerisinde hayatlarını devam ettirebilirsin diye, keyiflerine göre yasaları Anayasa’yı tanımadan bu ülkeyi yönetebilsinler diye hayata geçmiş durumda.

'SON DERECE UMUTLULAR, KARARLILAR'

Görüştüğüm arkadaşlarımızın hepsi son derece umutlular, kararlılar ve inatçılar. Aslında görüyorum ki bugün cezaevi de bir mücadele alanı haline dönmüş durumda. Yüreklerimizin birlikte atmasını bu dört duvar engelleyemiyor. Onları hücrelere atmış olmaları, bu kavgadan ayrılmış oldukları anlamına gelmiyor; tam tersine alanda yüzbinlerle, milyonlarla buluşan yurttaşlarımız nasıl bir heyecan duyuyorlarsa, nasıl bir umutla geleceğe bakıyorlarsa, onlarda da bunun aynısını görebiliyoruz. Hatta bir bilendiklerini söyleyebilirim, kararlılıklarının arttığını söyleyebilirim. Umutlarının güçlendiğini söyleyebilirim. Kuşkusuz içinde bulundukları durum sadece kendileriyle ilgili değil. Türkiye’nin içinde bulunduğu durum, hepimiz gibi onları da ziyadesiyle üzüyor. Ama bunun için mücadele ediyor olmanın haklı bir gururunu onurunu da yaşıyorlar.

Meselenin hukuk açısından tartışılabilecek en küçük bir yanı yok. Şu cezaevinde bulunan arkadaşlarımızdan herhangi bir tanesine hukuk normlarının yapılan bir değerlendirme neticesinde bir ceza vermeyi, bırakın bir yılı, bırakın bir haftayı, bırakın bir günü, bir saniye bile cezaevinde tutmak akıl alır bir şey değil. Siyasi saiklerle bu insanların cezaevinde tutulduğunu gösteren örneklerden bir tanesi Silivri 9 numaralı cezaevi. Cezaevine girdiğiniz andan itibaren Türkiye’de yürüdükleri herhangi bir sokakta, sokaktan geçen herhangi bir insanın fikirleri nedeniyle tanıdığın insanlarla karşı karşıyız. Siyasi düşünceleri nedeniyle tanıdığın insanlarla karşı karşıyayız. Halkın önemli bir bölümünün oyunu, desteğini almış, onlar tarafından seçilmiş insanlarla karşı karşıyayız. Farklı siyasi görüşleri temsil eden bu kadar çok sayıda siyasetçinin bulunduğu bir cezaevinden, o kadar çok insanı cezaevinde olduğu bir ülkeden, hukuk tartışmasıyla çıkmak gerçekten mümkün değil. Belli ki Türkiye’nin ekmek kadar su kadar hatta hava kadar adalete ihtiyacı olan bir dönemden geçiyoruz.

'HEP BERABER BU GİDİŞATI DURDURMAMIZ GEREKİYOR'

Cezaevindeki arkadaşlarımızın kamuoyuna verdiği mesaj çok açık: ‘Hep beraber, hep beraber, hep beraber, bu gidişata karşı durmamız gerekiyor’. Bunun için elimizden gelen ne varsa yapmamızı bekliyorlar. Bu, hem ülkeye karşı bir borcumuz hem de cezaevinde haksız bir biçimde tutulan arkadaşlarımıza karşı bir sorumluluğumuz. Daha önce de Türkiye karanlık dönemlerden geçti. Zekeriya Öz de bir cübbe giyiyordu, Zekeriya Öz’ün de sıfatı Cumhuriyet savcısıydı. Ama kendisinin asla hukuka, bu ülkenin Anayasasına yasasına, bağlı olarak karar vermediğini; onun verdiği kararların, talimatlı kararlar olduğunu bugün hepimiz biliyoruz. Zekeriya Öz, Türkiye’de sokağa çıkabilecek yüzü kalmadığı için çoktan bu ülkeyi terk etmiş durumda. Bunun, bugün, aynı biçimde, sarayın talimatıyla karar veren herkese bir uyarı olması için söylenmesi gerekiyor. Korkmayın arkadaşlar. Saraydaki kişiden, onun kurduğu korku imparatorluğundan korkup aklın vicdanın hukukun kabul edemeyecek kararların altına imza atmayın.”

'MALTEPE MİTİNGİ' ÇAĞRISI

Erkan Baş, ayrıca tüm kamu görevlilerine de seslenerek yarın Maltepe’de gerçekleştirecek mitinge katılım çağrısı yaptı. Baş, şunları kaydetti:

“Anayasa’nın, yasaların açıkça ayaklar altına alındığı kararları ‘emir’ diye kabul edip bunları hayata geçirmek, sizi, yarın öbür gün ‘Yapacak bir şey yoktu, emir kuluydum’ diye bir savunmaya mahkum edecekse bunu kabul etmeyin. Siz bu ülke halkına hizmet edin. Bu ülkede mevcut yasaların uygulanmasından kendinizi sorumlu tutun. Anayasa’ya bağlı olduğum bir kişinin verdiği talimatları yerine getirerek, belki bugün hayatımızı idame ettirebilirsiniz fakat yarınlarda, bunun yüküyle sokağa çıkamayacak hale gelirsiniz. Bunun yüküyle sevdiklerinizin yüzüne bakamayacak hale gelirsiniz. Onursuz bir hayat sürmektense, bugün bu sürgünü göze alın. Korkmayın, halk sizi bağrına basacak. Esas zenginlik budur. Esas zenginliği arıyorsanız halkın yüreğinde edindiğiniz yer önemlidir. Elinizin tersiyle bu hukuksuz emirleri itin.

Bayram öncesinde iktidar belli ki korku nedeniyle tatili dokuz güne de çıkarttı ve yurttaşların yan yana gelmesini engellemek için tüm tuşlara basmış durumda. Bu ülkede yaşayan, çoluğunun çocuğunun mutlu huzurlu ve güvenli bir ülkede yaşamasını dert edinen, evime nasıl ekmek götüreceğim kaygısıyla hayatını sürdüren ve yarınlarda artık bu kaygıdan kurtulmak isteyen tüm yurttaşlarımıza da yarın Maltepe’de gerçekleştirilecek bitince çok güçlü bir katılım çağrısı yapıyorum. Görüştüğüm arkadaşlarımın hepsi, aynı çağrının bir parçası. Yarın Silivri’deki arkadaşlarımızın hepsi muhtemelen televizyonların başına kitlenecekler ve Maltepe’den yükselecek halkın güçlü sesini görmek isteyecekler. Kendi onurumuz için haysiyetimiz için bu Silivri’de tutsak olan arkadaşlarımız için çocuklarımızın geleceği için ülkemizde hepimizin eşit bir biçimde yaşayacağı özgür bir ülke haline getirebilmek için yarın tüm yurttaşlarımızı Maltepe’de buluşmaya davet ediyorum. Gelin bu ülkenin gerçek sahibine tüm dünyaya gösterelim.”

'GAZEETCİLERİ TUTUKLAYARAK KALKABİLECEĞİNİ SANIYOR'

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) bazı televizyon kanallarına uyguladığı “ekran karartma ve idari para cezalarına” ilişkin bir soruyu yanıtlayan Baş, şöyle konuştu:

“Akıl dışı tutum devam ediyor. Sanıyorlar ki gerçekleri görülmesinin önüne geçersek, ekranları karartırsak, gazetecilere tutuklarsak, foto muhabirleri tutuklarsak, kameramanları tutuklarsak bu gerçekler görülmez. Bu gerçekler görülmezse de ‘Biz istediğimiz gibi yalanlarımızı duyurmaya ve o yalanlarla bu ülkeyi yönetmeye devam ederiz’ sanıyorlar. Ama bunun böyle olmadığını daha önceki örneklerden de biliyoruz. Gerçekler, bir biçimde yurttaşları ulaşıyor ve gerçek çok güçlü bir şey. Binlerce yalanı karşına dikseniz bir tane gerçek sahneye çıktığında o yalan tablosu yerle yeksan oluyor. İktidar, aslında ne kadar alçalabileceğini gösteriyor. Ne kadar zorbalaşabileceğini gösteriyor. Bu kanalları gazeteleri susturarak ömrünü uzatabileceğini düşünüyor. Gerekirse dumanla haberleşeceğiz ama bu iktidarı mutlaka yıkacağız."

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Son bir haftada 14 terörist etkisiz hale getirildi
Son bir haftada 14 terörist etkisiz hale getirildi
Erdoğan ve ailesine hakaret ettiği belirlenen zanlı yakalandı
Erdoğan ve ailesine hakaret ettiği belirlenen zanlı yakalandı