CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır
2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı görüşmelerinde yaptığı konuşmada
Kamu İhale Kurumu’nun pasif hale getirilerek, ihale sisteminin can çekiştiğini
ve kamu kaynaklarının israf edildiğini söyledi. Sındır iktidara çağrıda
bulunarak “vatandaşımızın cebine göz dikmektense ihale sistemine çözüm bulun”
dedi.
"DEVLETİN KASASINDAN DAHA FAZLA PARA HARCANMAKTADIR!"
Konuşmasında, getirilen düzenlemelerle Kamu İhale Kurumu’nun
pasif hale getirildiğini ifade eden Sındır şöyle dedi: ”İlan yapılmaksızın
yürütülen pazarlık usulü ve belli istekliler arasında yapılan ihaleler açık
ihale usulü yerine tercih edilmeye başlanmıştır. Bunun sonucunda da devletin
kasasından yaklaşık yüzde 20 oranında daha fazla para harcanmaktadır. 2016 yılı
istatistiklerine göre kamu alımlarının miktar olarak yüzde 27'si, tutar olarak
ise yüzde 20'den fazlası pazarlık veya istekliler arasında ihale usulüyle
yapılmıştır ki bunun toplam tutarı yaklaşık 30,3 milyar liraya karşılık
gelmektedir.”
"İHALE SİSTEMİMİZ CAN ÇEKİŞMEKTEDİR!"
Kamu İhale Kurumu’nun amacının, etkin denetime dayanarak
kamu kaynaklarının verimli kullanımını esas aldığını belirten Sındır
konuşmasında; “Bugünkü haliyle ihale sistemimiz can çekişmektedir. Kamu
maliyesini düzeltmek için daha fazla vergi alıp vatandaşların cebine göz
dikmektense ihale sistemini daha rekabetçi, daha şeffaf, daha etkin ve daha
verimli hale getirmek daha önemli ve elzem olan çözümdür” dedi.
"İSRAFIN NET BİR GÖSTERGESİDİR"
Kamil Okyay Sındır konuşmasında Kamu-özel ortaklığında
yürütülen şehir hastaneleri projelerine uygulanan ihale yöntemleri hakkında da
şunları söyledi: “Devlet, özel şirketler tarafından inşa edilen bu hastaneleri
ortalaması yirmi beş yıl süreyle kiralıyor ve üstüne bir de yüzde 70 doluluk
garantisi veriyor. Hastanelerin yatak başına inşaat alan büyüklüğü de normalden
devletin yaptığı yatırımlara göre en az 2 kat fazla olduğu gibi, ayrıca şirkete
ödenen iki ila dört yıllık kira bedelleriyle yatırımın geri ödenebiliyor
olması, yani kendini amorti edebiliyor olması israfın ve kamu zararının da net
bir göstergesidir. Bu arada, hastaneyle birlikte yapılan otopark, kafeterya,
restoran, otel ve benzeri ticari alanları, hatta laboratuvarlar, görüntü
merkezleri ve benzeri alanları da isterlerse şirketler işletebiliyor ve devlet,
şirketlerden bu alanlarda ayrıca hizmet satın alıyor.”
"TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKI!"
Şeffaflıktan uzak, ticari sır olarak yürütülen, yandaşlara verilen bu projelerin KİK ve Sayıştay denetimine tabi olmadığını da belirten Sındır şunları söyledi: “Tamamlanmış olan 14 hastane projesinde devletin yirmi beş yıllığına yaklaşık 50 milyar lira kira, 19 milyar lira hizmet bedeli olmak üzere toplam 69 milyar lira yükümlülüğün altına girdiğini söyleyebiliriz. Bu yükümlülüğün Kamu İhale Kurumu ve Sayıştay denetimine tabi olmadan, özel hukuka bağlı oldukları için Kamu İhale Kurumu raporlarında da yer almadığını ve bunun kamudan özel sektöre kaynak aktarmaktan, diğer bir deyişle tüyü bitmemiş yetimin hakkının yandaş şirketlere yedirilmesinden başka bir şey olmadığının altını çizerek belirtmek isterim.”
YORUMLAR