Ömrümü yediler; geliyordu, gidiyordu, bakıştık, yazıştık, yürüdü, yazdı, bozdu, resmimi beğendi, yan sırama oturdu... Aşk mı değil mi?
-Aşk evet! bunların hepsi aşk ama sendeki aşk. Onu bilemem, onu ondan başka kimse bilemez, sevdiğini söylese de bilemez, o yüzden aşkı en çok kendimiz için yaşamak lazım. Enerjisi doğru kullanıldığında hayattaki en önemli şey aşk. Öyledi böyleydi diyenlere bakmayın. Yeri geliyor ayda yılda bir göreceğiniz insana bile kutsiyet vakfediyorsunuz, görünce dizlerinizin bağı çözülüyor. Kalp kaslarınız genişliyor, yaşam enerjisi sorunsuz akıyor. Hastalıklılara bile direnç daha yükseliyor. O yüzden platonik bile olsa aşk insanı sevmeyi en iyi öğreten şey. Aşık olabilen insanın odağı kendinden başkası olur. Bu önemli bir mutluluk nedenidir.
- Platonik bile olsa sevmek güzeldir. Yeter ki koşulsuz çıkarsız olsun. Evrensel aşkı, Yaradan aşkını hissetmenin iyi de bir yoludur ayrıca platonik sevmek. O yüzden " o neden benim sevgilim olmuyor" yerine "Allah'ın varlığı ve birliğinin en güzel kanıtı AŞK'ınızın tadını çıkarın.
- Dört dörtlük ilişki beklemeyin. Yok öyle bir şey! Aranızdaki sorun ve kavgalarınız çok da olabilir ama önemli olan konuşup bunları aşabilmektir. Kavgasız, sorunsuz birliktelik çok zor. Ama kavgada bile saygı şart, kırmızı çizgileri (kişilik sınırlarınız) aşmayın, karşıdaki kırmızı çizgileri aşarsa kendisiyle ilgili ciddi problemler vardır ilişkinizi tekrar gözden geçirin derim ben.
- Birine aşık oldunuz ve çıkmaya başladınız, ilk aylarda herşey rüya gibi gelebilir ama sakın ilk aylarda hatta ilk yıllarda evlenmeye kalkmayın. Aşk birazda körlüktür. Doğası böyle dünya düzeninin üreyerek devam etmesi için. Yoksa başka hangi akıl almaz duygu bir kaç senelik tanıdığından bir çocuk yaptırabilir ki...?
- Ben niye dikiş tutturamıyorum, neden düzenli ilişkim yok diye kendinizle kavgaya da gerek yok ama şunu da unutmayın aşk hazır olana gelir, siz neyseniz o size gelir, o yüzden sınavlarım var, işim gücüm var, kızlar şöyle, erkekler böyle demeyin, sevgili bulmak için sürekli arayışta olmak da aşkı kovalar benim şimdiye kadar gözlemlediğim. Aşk bir enerji boyutudur ne çok kovalarsan gelir ne kaçarsan...
- İçte ne varsa dışta o yaşanır. Adam akıllı ilişki için önce kendini sevmek şart. Zaten kendini sevmeyen kimseyi sevemez. En başta kendilerini çok sevdikleri zannedilen halbuki içlerinde büyük sevgisizlik ve değersizlik hissi olan narsistler..
- Dengeli bir ilişkide önemli olan şey iki tarafında egolarının sağlıklı olması. Yani kendilerini tanıma ve yukardan gözlemci olarak kendilerini analiz etme yeteneği. Çok zor birşey değil sadece herşeyde haklı olmaktan vazgeçmek ve biraz sorgulamak yeterli.
- Gönül kaçanı mı kovalar? Sağlıklı bireyler de hayır! Sağlıklı gönül kendine değer vereni ve birey olanı, ayakları yere basanı seçer. Bu dostlukta da böyledir, her ilişkide de böyledir. Size değer vermeyen herkesten uzak durmaya çalışın. Aramak isteyen arar, görmek isteyen görür. Bahaneler laf salatalarıdır. Aşkından patlasanız bile özsaygınızı yitirmezsiniz ki iç huzuru için özsaygı ilk şarttır.
-Aşkın yaşı başı şekli şemali yok. Hatta insan doğası gereği kendinde olmayan özellikleri taşıyana aşık oluyor. Aşık olduğunuz insanın toplum normlarına göre asimetrik özellikler taşıması aşka engel değil ama aşkın bitmesine de engel değil. Önce kendimizin kendimiz olması şart, ardından yaşanılan aşkın bizi geliştirip olgunlaştırması..
- Karşıdakinin iç değerini kapatma aracı haline gelmemeye dikkat edin. Bazıları aşırı aşık olur gibi görünür, gereksiz kıskanmalar, olmadık tripler.. Bunların hiçbiri gerçek aşk değil tam tersi sevgi veya kişilik boşluğunu karşıdakiyle kapatma çabası. Ben uzak durun derim başınız ağrır. Vatan Şaşmaz olayı örnek olsun hepimize.
- Aşk araç mı amaç mı diye sorarsanız araçtır derim; insanlığı üst bilinç boyutuna çıkaran, evrensel enerjiyi hissettiren, olgunlaştıran, kendini sorgulatan, dünyayı çok daha çekilir bir yer yapan enerjidir aşk. O yüzden kızgınlığını yenemeyen öfkeli, acısını yaşamayan depresif olurmuş. Neye odaklanırsan, neyi konuşursan onu büyütürmüşsün Mevlana'nın dediği gibi. Biz aşık olalım. Güneşin doğuşuna, çiçeğin açmasına, çocuğun yüzündeki gülümseye aşkla bakalım. Hayatta başımıza gelen olaylar değil hangi gözlükle baktığımız önemli..
- Ve aşık olmaktan vazgeçmeyelim. Onbin kere düşsek de onbinbir kere kalkalım ve aşkın bizi çağırdığı yere gidelim. Eğilelim, bükülelim, sürünelim, böyle böyle insan olalım. Çünkü dünyayı aşk kurtaracak.
YORUMLAR