Parayı hep ticareti kolaylaştıran faktör olarak görürler. Ölçülebilir ve herkesin kabul ettiği ve ardında kapı gibi bir devletin merkez bankasının durduğu bir para olmalı ki… üzerinde imzalar olsun, alalım, satalım. Devlet zaten para basma yetkisi adına bu gücü kendine almış.
Bundan sonrası artık paranın şekli şemali, kendi değeri, tasarımı, karşılığı ve nerelerde kullanılacağı üzerinedir. Eh söz buraya gelince şimdi kasa, kese, tefeci, banka, kreditör, hazine, merkez bankası, havale, EFT gibi pek çok kavramı konuşabiliriz. Para üzerine kurulan ve kurgulanan bir dünya: Para ekonomisi. Para ekonomisinin en önemli özelliği güvencesi vardır… Bir karşılık olmalı. yoksa üzerinde 200 yazan bir kağıt sahibi olunur da başka bir şey olmaz. O kağıdı getirene karşılığı kadar altın, gümüş, döviz ve diğer varlıklar ne ise ondan vereceğim demektir. Paranın arkasında bir otorite vardır. Para denen o nesnenin de bir sahibi ve bir karşılığı vardır. Onu basmak çoğaltmak bir imtiyazdır. Senyoraj hakkı bu demektir.
Şimdi şu sanal paraya gelelim, kripto paralara… Herbirinin sonuna ….Coin denmiş. En meşhurlarından, başlayıp kısa bir tur atalım. FakeCoin de var, “milli” Coin de. 800 kadar kripto para olmuş. piyasa değeri 170 milyar dolar civarında. Rağbet büyük. “Bir siteye girip alıyormuşsun, hatta kredi kartı bile geçiyormuş: 10 kuruşa al, 10.000 Liraya sat; iyi iş.” Hikaye bol. Şehirde efsane bitmez!. Bir ayarsızlık var ama. Özellikle BitCoin için son iki yıldaki değer artışı yüzde 1000 civarında. Bir ara 20.000 dolar seviyesini gören BitCoin şimdilerde 10.000 dolar seviyesindedir. 2017’de piyasada hızla yükselmeye başlayan Bitcoin, Aralık 2017’nin ortasında 20 bin dolar değerine kadar yükselmiş olmasına rağmen 6 Şubat 2018’de ise borsanın düşüşünün etkisiyle de Bitcoin, 6000 dolar değerini kadar inmişti.
Bu arada yüzde 3000 kazandıran kripto paralar da “varmış” derler, biz de duyduk. Bir de liderlere bağlılık anlamında PutinCoin (PUT) yapanları, ya da DogeCoin gibi köpeği için sanal para yapıp listede 35. Sırada yer alanları mı ararsınız, bu alemin meraklısı çok. Söz buraya gelmişken yerli kripto para Turcoin’den sözetmeden olmaz. Türlü spekülasyonlara rağmen 1Turcoin, 100 doları hedeflemiş durumda.
Sözün özü bu işe ciddi yatırım yapanlar olduğu gibi dalga geçmek için kurulanlar da mevcut. DogeCoin gibi bir paranın da piyasa büyüklüğü bir yılda 82 kat arttı. Vatandaşın kolay para kazanma merakı yarın büyük hayal kırıklıklarına yol açabilir. Kazan, “doğururken” iyi de. Ya sonra?
Günlük toplam işlem hacmi olarak 35 milyar dolarlık bir Kripto Para işlemlerinden söz edilmektedir. İzlanda, Bengladeş, Bolivya, Çin, Endonezya, Güney Kore gibi ülkeler Kripto paralı işlemleri yasaklamıştır. Güney Kore sonradan yasağı kaldırınca, aynı gün Bitcoin‘in değeri %5 artmıştır. Paranın takibi zordur. İşlem yapanlar bilinmemektedir. Parayı dondurmak ve durdurmak mümkün değildir. El koymak istenildiğinde tesbit edilememesi nedeniyle, özellikle kara para aklama ve uyuşturucu ticareti yapanlar için bulunmaz fırsattır. Bu haliyle devlet otoritesini sarsabilecek bir niteliktedir. Daha dün gibi cebinde döviz/yabancı para bulundu diye hakim karşısına çıkartılıp hesap verenler ve bundan dolayı yargılananlar… Şimdilerde ise parası muhtelif “Coin”lerde olanlar var. Sınırlı sayıda işletmede kullanılsa, alt coinleri bile olsa henüz çok elverişli olmayan bir durumda.
Coinler arasındaki en enteresan örneklerden Thether’den sözetmek istiyorum. Bu şirket aynı isimle bir dijital para çıkartır. Dijital Thether’in değeri 400 dolara kadar düşer. Haliyle müşterilerine ödemesi gereken para ki bunun değeri 2 milyar dolar kadardır, ama bu para ortada yoktur.
Çalınan şifreler de cabası. Japon Coincheck adlı bir dijital para şirketinin 530 milyon dolarlık bir gerçek paranın şirketten çalındığına dair rapor tutturması ise dikkat çekici bir durum.
Bir de kredi kartıyla kripto para alanları duyunca, “duy da inanma” diyor insan. Her ne kadar yasaklansa da kredi kartı ile dahi Coin almaya çalışanlar var. Hayat boşluk kaldırmıyor. Kripto paralar ile ilgili acil düzenlemeler yapılmazsa yeni mağduriyetleri aktarmaya devam edeceğiz. Kripto para kontrolsüz ve “sahipsiz” EFT gerektirmez. Şifrelerle çalışan bir sistem, adresi ve muhatabı yok. Vatandaş elindeki şifre ile kalakaldığında, müracaat yeri yine devlet olacaktır. Bu yüzden ya bu konuyla ilgili yerel ölçekte, bir Kripto İşlem Merkezi (KİM) gibi bir merkez oluşturulmalı, ya da uluslararası böylesi oluşumların parçası olunmalıdır. Anlaşılacağı üzere “coin”ler bunu istemeyecektir.
Doğrusu şu ki Coinlerle değil, koyunlarla ilgilenmek gerekir. “En güzeli helal alınteri…”
YORUMLAR