Ekonomi Ne Olur?
İbrahim Attila ACAR

İbrahim Attila ACAR

Ekonomi Ne Olur?

13 Ocak 2019 - 22:12

Ekonomi Ne Olur?

Bayram, seyran, düğün, dernek, yemek, mevlüt, haftası, kırkı, elli ikisi, yıldönümü, hayrı, lokması, oturmalar, ev gezmeleri, çay - kahve, ocakbaşı, mangal, muhabbet, ortamlar, araba gezileri, yemeğe almalar, gezek, yaran meclisi, sohbet odası, sıra gecesi ve daha adını sayamadığım nice “bendensin” ortamları… Dünyamızı Cennete çeviren bu birliktelikler. Beraberce bir şeyler yapmanın  güzellikleri. Fakir zengin farketmez; paylaşabilmek… Bir arada birşeyleri severek isteyerek yapabilmek; birlikte vakit geçirebilmek. Kahve bahane, yemek bahane sohbet şahane…

Çok az kültürde kalan bir yaşam tarzı bu. Hayatın renkleri adeta. Varlıkta tamam da yoklukta bile bir dilim ekmeği paylaşabilmek. Bu hayatı böyle yaşamayı seviyoruz. Tek sorunumuz algı yönetimi… hayatı bize zehir edenler, tadımızı kaçıranlar… Hangimiz içi bir usulsüzlük, bir yolsuzluk keyfi bir uygulama ya da bir hukuksuzluk görünce  cız etmez? Hangi vicdan sahibi çar – çur edilen bir paraya beceriksiz bir yönetime isyan etmez?

Aslında hakikaten zengin yaşayan bir toplumuz. Biraz işlerimiz düzeninde gitse hani “idare edecek kadar”  bile olsa hani şöyle “tıngırdayıp gidiyoruz”  dedirtse bize hayat.. Bizden iyisi, bizden mutlusu yok. Ağzımızın tadı bozulmasın, keyfimiz kaçmasın yeter ki.

Ekonomi moralden gider önce. Güven dediğimiz iyi şeyler olacağına dair hislerimiz hep buna dayanır.  Bu yüzden her ay düzenli yayınlanan Ekonomi Güven Endeksi, İmalat Sanayi Güven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi ilgiyle takip ettiğim göstergelerdir. Hangi ülkenin borsası milli takımı “Dünya Kupası” maçlarında finale kaldı diye artar? Evet!  Türkiye Borsası: İMKB…  Yani dostlar iyi haberler “bize iyi geliyor.” Kötülüğün destanını yazanlar, ekonominin ölümüne ferman düzenler… Hasta yatağında ne zaman ölecek diye başucunda bekler gibi ekonomiden “ha bugün ha yarın” kriz bekleyenler, iyilik etmiyorsunuz. Doğruyu söylemiyorsunuz!

Ekonomide işletmeler, 10 işçiye kadar çalıştıranlar iki arabayı kapının önüne servis için çekince oldum sanma devri geçti. Sermayeden alıp lüks hayata yatırım, lüks arabalar devri geçti. 50 işçiye kadar çalıştıranlar banka kredisi alınca işler yürüyor sanma devri geçti. Ekonomi  rekabetiyle, üretimi ile, teknolojisi ile ince hesapları gerektiren bir şekle büründü. Eskiden de böyleydi, şimdi daha fazla.

Çayın taşı ile bayırın kuşunu  vurduk sananlar, avcı kahvelerindeki avcı hikayelerindeki mevzular gibi. Aslanlar kendi hikayelerini anlatana kadar, bütün avcılar  “en kahraman!”  En basitinden bir beden şikayeti yaşasak hemen doktora, hatta en iyi doktora koşan insanlar, arabasının düzenli  10.000 ya da 30.000 bakımı için servise koşanlar, neden kendi işletmelerinin düzenli bakımını yaptırmaz?  Neden risklerini kontrol ettirip işletmelerinin de  bir check-up ’a ihtiyacı olduğunu düşünmez?  Danışmanlık, müşavirlik hizmetleri  boşa giden para değildir…

Unutmayın, “teker patladıktan sonra yol gösteren çok olur…”

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar