İnsan hep zamanla yarışır, bazen randevusuna geç kalır. Belki de hayatında çok şey kaybeder verdiği kararla…
Hepimizin randevu tarihi 16 Nisan.
Gençliğimiz festival havasındaki mitinglere karışarak geçti, liderlerin haykırışlarını bedenlerimizde hissettik. Yıllarımız yalanlarla sömürüldü; dönüp baktık ki bomboş seneler bize arkadan el sallıyor.
Bizi biz yönettik derken, yönetenlerin pis çizmelerini 15 Temmuz’da ensemizde hissettik.
Evet ve hayır kelimelerini bir kurtarıcı gibi bize sunmaya kalkanları masaya yatırdık. Yalan Rüzgarı ile büyümüş bir gençliğin bu referandumda ne yapacağını bilir gibiydik. Bence sonuç belli, halk kararını vermiş gibi gözükmekle birlikte hala yalanlarla bizi bağrına basma ve bizi düşman çizmelerine atmaya çalışan cehaletin salyalarını çiğneye çiğneye yolda yürümeye devam ediyoruz.
Hainlik diz boyu olmuş, bu rezalet karşısında hala konuşanlar mitinglerde saf tutmuş.
16 Nisan sonrası Türkiye yeni bir uğraşın sahnelendiği bir arenaya döner mi endişesi var. Başrolde bugün var olan liderlerden ve milletvekillerinden kimler kalır bilinmez ama yarısının gideceğinden hiç şüpheniz olmasın 16 Nisan devamında bir genel seçim kaçınılmazdır olacaktır.
Referandum sonucu evet çıkması halinde Cumhurbaşkanı doğal olarak genel seçim isteyecektir. Erdoğan’ın bildiği bizim bilmediğimiz Ak Parti içerisinde FETÖ’cü kimler varsa temizlenecektir.
Ak Parti de olduğu kadar FETÖ sevici birçok insanı içerisinde barındıran CHP de temizlenmeli, gerçek Cumhuriyet Halk Parti’lilere bu parti teslim edilmelidir.
16 Nisan’da zaman durmalı halk en iyiye karar vermelidir.
Zamanı anlamlı kılan zamanı en iyi kullananlardır.
YORUMLAR